E-Dergi

Cumhuriyet yıllarında Yunanlıların yaptıkları zulümleri incelemek ve kayıt altına almak amacıyla Atatürk tarafında oluşturulan Tetkik-i Mezalim Cemiyeti bünyesinde Halide ediple beraber nadoluyu gezen Yakup Kadri, ordaki birikimlerini romana aktarmıştır. Köydeki insanlarımızın bazılarının ulusal savaşa bakış açısını da yansıtır bu kitap. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının en eönemli eserlerinden biridir.

"Hayat sadece yaşandığı kadar değil anlatıldığı ve anlatımı paylaşıldığı kadar da vardır." diyen Çetin ALTAn'ın duygu ve düşünce dünyasına dalmak için iyi bir fırsat bu kitap. Yazar ayrıca kitapta ilginç noktalara da değiniyor. Mesala:

Japonyada 1 kişiye 1 kitap,
Avrupada 1000 kişiye 1700 kitap,
Türkiyede 7250 kişiye 1 kitap düşmektedir.

İşte geri kalmışlığımızın belgesi budur arkadaşlar.

bu kitabın ilk baskısı ekim 1969 da yapılmıştır ve kitap yazarın deyimiyle şöyle ithaf edilmiştir:" Ellinci yıldönümünde dumanı hala tüten Türk Kurtuluş Savaşının mayası,adı güzel Türk halkına." Bu ithafla başlayan kitapta Türk Kurtuluş Savaşının merhalelerini şiirlerle ve destansı anlatımıyla süslemeyi iyi bilmiştir yazar.Savaşın başlamasını Mehmet Emin YURDAKUL'un:
"Ben bir Tür^'üm dinim cinsim uludur,
Sinem özüm ateş ile doludur,
İnsan olan vatanını kuludur,
Türk evladı evde durmaz giderim."
dörtlüğüyle açar ve kongrelerden cumhuiyet yıllarına kadar bu anlatım tarzıyla devam eder.

Roman anlatımıyla güya mesaj verilmeye çalılışılmış. Ama bunu yaparken birilerinin aklında olanlaa cevap olmak yerine daha çok belli bir kesime hitap ederek : "Bakın,ben bu konulara ait bir adamım." mesajı verişmeye çalışılmış. Hem hangi konuda olursa olsun 40 yıl gibi bir zamanını bir konuya ve yaşama biçimine bğlamış bir insan kalkıp da yolculukta duyduğu şeylerle fikrini değiştirmez hemen. İster inansın ister inanmasın. Ben asla komünizm fikrinin taraftarı değilim. Sadece kitabı işlenişi yöünüyle ele alıyorum.

Ayrıca kitabın başlagıcında yola çıkış ile başlayan anlatım ve olay kurgusu devam edip geliştirilse daha iyi olurdu. Genç öğretmen KENDİNİ ARAYAN ADAM olsaydı daha güzel olurdu gibime geliyor. hem de SAİDİ NURSİ taraftarı bu yazarın diğer kitaplarında da buna benzer konular var. Ayrıca bu yönüyle de birçok nurcu dersanenin gözbebeği. birçok seminer düzenleyip fkri aşılamalar yapıyor.

Bir insan ilgi alanını bu kadar mı çavresindekilerin işine yarayacağı biçimde kullanabilir? Bir toplumbilimci ve onun çalışkan kızları. Onlara söylediği birçok söz bile özdeyiş özelliği kazanmaya layık. Hatta "HER GENÇ KIZ ZEKİDİR" konulu mektubu İlköğretim Tükçe 8. sınıf ders kitaplarına girdi bile. Kesinlikle okunmalı ve okutulmalı. Bir toplumbilimci babanın kızlarıyla olan fikir,duygu alışverişine tanık olacaksınız.