E-Dergi

Okuduğum en başarılı eserlerden biri. Umberto Eco harika kurgu ve tasvirleriyle orta çağ karanlığı karanlığının ne olduğunu okuyanların zihninde eksiksiz oluşturuyor. Gülmenin, mutlu olmanın yasak olduğu bir dünyada ruhban sınıfının halkı nasıl sömürdğünü gözler önüne seriyor. Herkese okumasını tavsiye ederim.

Yazar hekimliğin kendine özgü zorluklarını başarılı şekilde anlatmış. Kitabın en güzel yanı, hekimlerin sadece ülkemize hasmış diye gördüğümüz bazı zorluklarının aslında tüm dünyadaki hekimlerin ortak sorunu olduğunu gösteriyor olması. Doktor olmak isteyen gençler, tıp fakültesi öğrencileri muhakkak okumalı derim.

Ben kitabı alırken ki beklentim, kitapta şiir tahlilleri bulacağımdı. Açıkçası böyle olmadı. Kitap daha ziyade Ece Ayhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi şairleri bütüncül olaraka bakıyor ve onlar ne demiştir olarak ele alıyor. Bazen karşılaştırma yapıyor, bazen terminolojik açıkllama. Bu da kitabın dilini bence ağırlaştırmış. Kitap çok ağır ve pek çok şey aynı anda anlatılabiliyor. Özgün bir üslübu var ama okuyanı sıkan bir eser.

Ülkemizdeki görülesi ve gezilesi yerleri ayrıntılı bir şekilde anlatan harika bir kitap. Kitap her yık yenikeniyor, okurun tavsiyesine göre yeni yerler de eklenebiliyor. Gezmeyi seviyorsanız, ülkemizin güzelliklrini görmek istiyorsanız mutlaka alın derim. Tavsiye ederim

Platon'un mağara metaforuna gönderme yaparak başlayan harika kitap. Aydın , entellektüel gibi kavramları anlamaya ve açıklamaya çalışan muhteşem bir kitap. Derinlemesine düşünmek isteyen herkes bence okumalı.