Ülkesine bir çok hizmetleri geçmiş bir siyasetçi: menderes...
Kitap tarafsız anlatmaya çalışmış. Ancak şu tesbitine katılmak mümkün değil: menderes'le inönü arasında hiç bir fark yoktu diyor yazar.
Ben bu görüşe kesinlikle katılmıyorum.
Yazar ne kadar tarafsız bakmış olsa da nihayetinde kendi ideolojisine uygun işler yapmadığı için menderesi inönü ile bir tutmuş.
Eh bu da demek ki yeterince tarafsız bakamadığını gösteriyor.
hem ne yapacaktı ki menderes inönüden ayrı olduğunu göstermek için.
yazarı nasıl tatmin edecekti?
Arap alfabesine geri mi döndermesi lazımdı Türkiye'yi, ya da İstanbul'u yeniden başkent mi yapması gerekiyordu? şapka kanunu mu kaldırması gerekiyordu? Hilafeti geri mi getirmesini bekliyordu?
Yazar bence Menderes'ten çok şeyler beklemiş. Bekledikleri olmayınca da Menderes ile İnönü arasında hiç bir fark yok demeye getirmiş.
Bir de o zamanki konjonktöre de bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Menderes'in asılmasındaki en büyük etkenlerden bir tanesi ezanın arapça okunmasının serbest bırakılmasıydı.
Buna bile tahammül edilemeyip menderes darağacına yollandı.
bir de yazarın beklentileri doğrultusunda hareket etseydi ne olur acaba demekten alamıyorum kendimi?
İşin ilginç tarafı yazarın bu gün mevcut iktidar yanlısı tavırları...
Nihayetinde mevcut iktidar partisinin genel başkanı da kendisini mneders'e benzetir bazen...
Kısaca kitap her ne kadar objektiflik süsü verilmiş olsa da pek de objektif olduğu söylenemez.
Tarihsel gerçeklikten uzak..