E-Dergi

Güzel bir edebiyat dergisi. Kitap yurdunun hediyesi olarak siparişlerimle beraber gelmişti. Sıklıkla takip edeceğim. Gönülden gelen güzel yazılar var içinde..

Modern toplum, mutluluğu, bireyselliği ve kişisel çıkarı büyük ölçüde vurgulamasına karşın, insana yaşamanın amacının mutluluk olmayıp, çalışıp ödevi yerine getirmek ya da başarılı olmak olduğunu hissetmeyi öğrenmiştir. Para, ün ve güç, insanın istekleri ve amaçları haline gelmiştir. Oysa insan, eylemlerinin kişisel çıkarı açısından yararlı olduğu yanılsaması içinde yaşamakta, aslında kendi gerçek ben' inin çıkarlarına başka her şeye hizmet etmektedir. Ona göre, yaşamının ve yaşama sanatının dışında her şey önemlidir. Ve insan, kendisinin dışında, her şeyi savunmaktadır.
Yazarın Özgürlükten Kacış Kitabından sonra okunmasında yarar vardır..

"En uçuk yalanlar gerçeğin ta kendisi gibi sunuldukça, tarih karartılıp günümüz bulandırıldıkça daha ince, daha doğru süzen filtrelere ihtiyacımız var." "Toplumsal sorunları ve gidişatı düzeltmeye nereden başlanmalıdır?
Sosyologların araştırmaları şu sonuca varıyor. Önce sosyal sermaye! Yani insanların birbirine değer vermesi, sevmesi, sayması ve en önemlisi güvenmesi kalkınmanın en önemli etmeni.
İnsan ilişkilerinin güven, sevgi ve saygıya dayanması ve yoğun olmasına Sosyal Sermaye, tek tek insanların tahsil ve tecrübe ile kazançlarının ülke içindeki toplamına da İnsan Sermayesi denir." Kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Türk tarihinin en büyük kaybı olan, Rumeli'nin elden çıkmasıdır. Tuna ve Adriyatik 'ten Meriç çizgisine çekilmemiz. Her Türk evladı bunun acısını yüreğinde yaşamalı. 550 yil Türk topragi olan Balkan coğrafyasini kaybimizin nedenleri o zaman ki durum gaflet ve delalet okunmalı anlatilmali anlatilmali anlatilmali bikmadan usanmadan.... Okullarda tarih kitaplarında bir kaç satırları gecilirdi. Bu kadar basit değilmiş. . Nüfusunu % 100 Türk olan onlarca şehir kasaba kaybedildi. .. Bakanların yeni durumu 1. Dünya Savaşını hazırladı.. Osmanlı Türkiyesini 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşlarına götürdü.. Binlerce Türk yerinden ata toprağında servetinden, canindan oldu. Anadolu'ya göctü. . Unutma!!!!!!

H.Nihal Atsız ' ın 1940 lı yıllarda Sebahattin Ali, Nazım Hikmet ve Reha Oğuz Türkkan a yönelik eleştiri ve tenkitletirinin yer aldığı İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike ve Reha Oğuz'un Gök Börü dergisinde çıkan "Hesap Veriyoruz" başlığı taşıyan yazısına karşı yazılan "Hesap Böyle Verilir" yazıları var. En çok "Hesap Böyle Verilir" yazısını beğendim. 40 yıllarda Türkçü fikir adamlarının kendi içlerinde yaşadığı sıkıntıyı biraz olsun göz önüne seriyor. Bu yazıda Atsız' ın zekası, insan tanıma yöntemlerini görebiliyorsun. Fikir insanlarının nasıl olması gerektiğinin kıyaslarını da yapma imkanı veriyor bu bölüm... Belli fikir kalıplarindan çıkarak okunsa bile her bir yazıda istifade edilecek alanlar çoğunlukta...Ama Sebahattin Ali ve Nazım Hikmet' i bu yazılardan okuyup onlar hakkında fikir sahibi olmayı doğru bulmam.. Onlar hakkinda donemine gore biraz daha okunması gerek diye dusunuyorum..Büyük fikir adamı Atsız ' ı okumak yine çok başka...