E-Dergi

18. yy'da avrupa'da yaşanan burjuva devrimi sonrasında, işçilerin yine işçi kaldıkları ve eskisinden tek farkı olarak sömürülme dünyalarının kendilerince yaşadıkları yoksul-varoş mahallelerde, eti değil, kuru ekmeği bile zor kazandıkları fakir evlerinde, şükretmenin tek çare olarak görüldüğü yaşamlarında, bütün bunların avunması olarak, mahallelerindeki meyhanelerde kendilerini içkiye verdikleri bir dönemin bir bölgelik güzel bir kurgusu... tavsiye ederim, emile zola, 1800'lerin birkaç edebi temsilcisinden biri.

baştan sona her tarafıyla lazımlı, anlaşılır diliyle ve örnekleriyle okumasını da zevkli hale getiren, çocuklu, gelecekte çocuğu olma ihtimali olan insanlar için, yeni yetişkinler için okunması çok faydalı olacak türden bir kitap. sadece anlamak isteyin ve kapağı açıp, okumaya başlayın; gerisi geliyor.

Farklı fikirleri kavrayabilme, o fikirler ve söyleyenleriyle empati kurabilme kabiliyeti açısından her tür insana tavsiye ederim. Ancak; anşayabilmek için önce biraz temel oluşturmak lazım.

yorum yapamıyorum -diğer "yorumcular"'a karışmak korkusundan değil, vazgeçilmez olanın ve evrenselliğin her boyutunu Nazım Hikmet Ran şiirleriyle birlikte yaşayabildiğimi düşündüğümden, herkes okumalı diye düşünüyorum.

Öykü okuyucuları için kendi tarzının vazgeçilmezlerinden olan Boris Vian, her ne kadar yayınevi çok çok kelimeyi hatalı basmış olsa da, bu kitabında da yine Boris Vian... ve eğer öyküyse mesele, bence de okunmalı Boris Vian.