Kuzey Koreli yazar Chong Chun Sık tarafından yazılmış resimli, çocuk hikaye kitabıdır..Çocuklara küçükken daha dolaylı yollarla iki karşıt gücü olan emperyalizm ve sosyalizmi anlatmauya sevdirmeye çalışan bir kitap..Kitapta çok biri çok zengin zalim sömürücü,acımasız bir ağabey ,çok fakir,onurlu ve çok çocuklu kardeşinin hikayesi anlatılıyor..
Dondurucu soğukların ve yağışın bol olduğu kışın en zorlu günlerinde evde yiyecek biravuç pirinçten başka birşeyi kalmayan kardeş aç çocukları ve karısı için zengin ve acımasız ağabeyinin evine gider..
Ancak ağabeyi onu çok azarlar ve hakaretler eder ancak köpeklerine bile daha çok bverdiği pirinçten biraz verir tabii bunu yazın faizyle kat kat geri alamak almak koşuluyle..
o sırada zengin ağabeyinin kapısına bilge ama çok acıkmış ve yiyecek birşeyi olmayan bir ihtiyar gelir ve yiyecek ister ağabey onu köpeklerine kovalatır..
Bu yaşlı bilge sokakata ağabeyinden biraz pirinç ödünç alamış olan kardeşten yiyecek ister ..
Fakir adam adamın halini görür ve adama biraz pirin verir ..Adamnda bunhu karşılığında ona sırtında taşıdığı
taş el değimenini verir..
Fakir kardeş bunu kabul eder ve evine gider.Yemek için pirinç unu öğütmek istediklerinde bu değirmene biravuç pirinça atarlar ve değirmeni çeviren fakir adamın küçük kızı keşke şu anada kızarmış tavuk olsa da yesek diye aklından geçirir ve o an değirmenin içinden bir tabakta kızarmış ttavuk çıkar ve çok şaşarırlar
büyükm kı ise keşke soğuktan korunmak iöçin kalaın kumaştan elbilereimiz olsaydı diye aklından geçirir o da nesi değirmenden herkese elbie çıkar,böyle böyle sonra değirmenden çuvallarca pirinç,metrelerce kumaş,vs çıkar..
bu fakir ailede bunların hepsini fakir köyliüelerle paylaşır vehepsinmeyardım ederler..
Bu olayı duyan zalim ağabey ve yengesi bu değirmeni ele geçirmöeye çalışırlar...
Ve kardeşinin evine giderek kardeşinm,in biriken borçlarını faziyle ödemesimni ister ançak ondan istediği faiz asla ödenebilevcek bir tutar değildir ..
Ya parayı ver yada bu değirmeni alırım diye tahtid eder..
fakir kardeşte değirmeni verir..
zalim ağabey buna çok sevinir ve değirmeni sıtrtladığı gibi evine götürür...Ve başlar değirmeni çevirmeye, içine bir avuç pirin atarb çuvlları dolduracak buğday fışkırır değirmenin taşlarından,bir altın para atar ve keseler dolusu altın para dökülür değirmenin taşları arasından ...
Bu arada zenginliğine zenginlik katar
ama kalbi daha hasetleşir,kıskançlaşır,ruhu kibirlenir,kararır..
Ve kapısına gelen aç insdanları dayak atarak yada köpeklerine kovalatarak
kovar...Bir gün değirmenin ilk sahibi yaşlı bilge gelir bu zengin ağabeyin kapısına ve ondan biraz yiyecek ister..
eskiden yaptığı gibi adamı hakaretlere boğarak kovar..
Her günkü gibi değirmenin başına geçip içine bir avuç birinç atarv çuvallar dolusu çıkar...yine aklına parlak bir fikir gelir ve değirmenin içine kendisinin içnmiş olduğu kaliteli şaraoptan bir bardak boşaltır be değirmeni çevirmeye başlar..
Fıçılar dolusu şarap akmaya başlar değirmenin taşları arasından ancak bir türlüö akan şarap bitmek bilmez ve evde dolduruklmadık kap kacak kalmaz ve bu ağabeyyin evin hertarafı şarapla dolmaya balşlar ve bir sel gibiş evi şarabın altında kalaır ve bu ağabeyde o hengamede mallarını evinin dışına taşımaya çalışırken boğulu
evide yıkılır mallarıda bu şarabın altındda kalır.....
yani açgözlülere yardımsever olmayanlara kötü kalpli insanlara ders olması mahiyetiyle anlatılmış bu güzel kore masalı çok güzeldir...