E-Dergi

Önceki kitap Sapiens'e devam niteliğinde çıkan ve yine oldukça doyurucu olan harika bir eser.
Başlarda önceki kitapla benzer konular ele alınmış. Özellikle hayvanların hislerine uzun uzun dokunulmuş. Sonrasında ise oldukça açılıyor ve yine zaman kavramını yitirerek okumaya devam ediyorsunuz.
Bilgi deposu olmasının yanı sıra sizi uzun uzun düşüncelere sürükleyebilecek bir beyin jimnastiği.
Önceki kitabı sevdiyseniz aynı anlatım tarzı ile bu kitabı da okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Ama şu var okumak için ilk olarak bu kitabı tercih etmeyin. Önce Sapiens'i okuyun.

"Bir buğday tanesiydi uygarlık!"
Prof. Dr. Nevzat Çevik hocamızın önceden yazdığı My Gazete yazılarının güzel bir derlemesi.
Her konu ayrı ayrı güzelce ele alınmış. Daha düz, bilimsel bir yapı yerine herkesin okuyabileceği ve seveceği duygusal ve dokunaklı bir eser olmuş.
Keyifle okudum ve herkese tavsiye ederim.

Önceki kitabın devamı niteliğinde bir kitap ancak daha çok yolculuğa odaklanmış. Ege ve Akdeniz’e daha da yakından bakıyorsunuz hatta koy koy ilerliyorsunuz. Antik kentlere de bolca değiniyor. Mavi yolculuğun zorluklarından ve güzelliklerinden, neden vazgeçilmez olduğundan bahsediyor. İşin aslı ben hiç mavi yolculuğa çıkmamıştım ancak bu seriyi okuduktan sonra ciddi ciddi çıkmayı düşünüyorum.
İşin özü Bolca Ege ve Akdeniz. Sizleri hayaller alemine ve o eski günlere götürecek yegane eserler dizisi. Ben inanılmaz keyif aldım. İlgilisi için kaçmaz diyorum.

Bu kitap daha çok bir günce gibi olsa da aynı zamanda bir bilgi deposu. Ege ve Akdeniz'in tarihine, 60 yıllarına ve efsanelerine giderken bir yandan da Mavi yolculuğun ve ülkemizde sahil turizminin nasıl başladığını öğreneceksiniz.
Azra Erhat, yapıcı-Eleştirel bir dille müzelerin ve turizmin sorunlarını gündeme taşıyarak çözümlerine öncülük etmiş. Bir kişi neler mi değiştirebilir? Çok şey!
Halikarnas balıkçısı ile de bolca yolculuğa çıkacağınızı bilmenizi isterim. Bu kıymetli insanların zamanın kıt imkanlarıyla turizme ve mavi yolculuğa nasıl öncü olduklarına tanık olacaksınız.
Kısaca Ege havası soluyarak Azra Erhat, Halikarnas Balıkçısı, Sebahattin Eyüpoğlu ve daha nice güzel insanla yolculuğa çıkmak isterseniz bu kitap tam size göre. Hikayeleri, efsaneleri, sorunları ve güzellikleriyle Ege-Akdeniz'e ele alıyor.

Öncelikle yazar çok akıcı bir dil kullanmış. Çevirmen de bunu çok ama çok iyi dilimize aktarmış. Kitabın temposu bozulmadan sizi sıkmadan bir macera gibi içine çekiyor. Bilimi halka indirgeme konusunda tam da istenileni yapıyor.
İnsanlık tarihinin başlangıcından dev ekonomilerin oluşumuna kadar uç ve şaşırtıcı detaylarla sizi hayrete sokuyor. Kimi yerde yok artık yaaa diyorsunuz ve kimi yerde uzun uzun düşünceye dalıyorsunuz.
Kitabın eksikleri yok değil mi? Tabi ki var. Ben en büyük ve beni en çok rahatsız eden eksiği söyleyim. Kitap her şeyi bilimsel yaparken konu eşcinsellik, ırk gibi konulara gelince hemen politik doğruculuğun kurbanı oluyor.
Sosyal medyada dönen capsler, alıntılar, kendi cümleleri ve fikirleriymiş gibi kullanılan pek çok ifadenin bire bir bu kitaptan alıntı yapıldığını görünce şaşırdım. Üzerinde en çok alıntı yapılan kitaplardan birisi oluvermiş.
Iyi ki de ciltli almışım çünkü kitabın ağırlığını ve derinliğini daha iyi veriyor.