E-Dergi

bence yazarlık bir meslek değildir amma gördüğüm kadarıyla batı toplumunun ürettiği tüketici okur kitlesinin sanal okuma ihtiyacına ısmarlama kitaplar yazan profosyönellere yazar deniyor bu adamlar pazarlarını genişletmek için bazan bizim gibi ülkeleri dekor olarak kullanıyorlar bazan bu kitapta olduğu gibi sayınki ceki çen istanbulda filmi bu da onun kitap versiyonu amma o hiç yoktan kaomikti.

eğer en sevdiğiniz köşe yazarı bekir coşkunsa tuzu kurular yada nişantaşı çankaya gibi muhitlerde oturup oranın dışına hayatta çıkmayan gazetelerin pazar eklerinde şarap yazıları okuyup üstünede herkesin önünüzde secde etmesini düşünen bir ne renk olduğunu bilmiyotum ama beyaz türk denen türden iseniz size yazılmış paket proğramlardan bir alın okuyun mutlu olun ama değilsinizki o zaman sadece bu yazılar için harcana kağıta acıyın

doğada üç ana renk vardır mavi kırmızı ve sarı bostancı bundan dolayımı öyle yapmış bilmiyorum amma kitabında birbiriyle çatışan ideolojik kamplar olan maviler ve kırmızıların kör ideolojik kavgalarla birbirlerinden farksızlaşmalarını sonra sarıların gelip tümünü darmadağın edişinin hikayesi ister ışıktan olsun isterse karanlıktan dolayı olsun körlüğün her zaman aynı neticeyi doğurduğunu anlatıyor sonderece derinlikli bir çalışma 80 öncesine yönelik ince tesbitler ve sosyal olayların bir tek başına bir insan için neler ifade edebileceğine dair nüfuz eden bir anlatım çok iyi bir roman okunmaya değer.

insanların başka türlü görüp duyup yaşadıkları zamanların üzerinden henüz asırlar geçmedi bu kitapta bahsi geçen bir doktor var hastaları verirse para alan vermezse almayan eğer hastası muhtaç durumda ise belli etmeden reçetenin tutarı kadar parayı hastanın baş ucuna bırakan dünyaya kesben sahip amma kalben dünyayı çoktan terketmiş harkulade insanların yaşadığı zamanlardan bahseden bir kitapçık. belki ozamanlar uzaklaştı amma o meşrep her zaman yaşasın elhamdülilah biz varız demek için bu kitap bir köşede bulunsun olaki unutursak hatırlamak için.

şehirler içinde yaşayan insanlarla hayat bulan yapılar içinde yaşayan insanların değerleri kaygıları hayata ve eşyaya bakışları ile inşa olan ve aynı zamandada içinde yaşayanların hayatınıda inşaa eden kurumlara dönüşen canlı birer bünyeye dönüşen yapılar özemre bu kitabında hayal beldesi gibi görünen bir üsküdar anlatıyor üsküdarlıları anlatıyor bazen zorlama yorumlar biraz üstten bakan lümpenlikler göstersede genel olarak güzel insanlardan bahseden hoş sadalar veren bir eser ama çok şeyde beklemeyin.