E-Dergi

insan doğduğu yeri tercih yapma zahmetine gerek kalmadan seven bir varlık böyle olmasaydı muhtemelen bugün şartların çok çetin olduğu olduğu pekçok yerde yerleşim devam ediyor olmazdı ve fakat tarihi siyasi sebepler bazen insanları yerlerinden edebilmiştir bu göçler hem gidenlere hem kalanlara ırk din dil hiç bir ayrım yapmadan derin acılar yaşatmıştır böylesi bir acının ve memleket hasretinin güzel bir örneği bu kitap.
ayrıca yüzyılarca barış içinde yaşayan Ermeni ve Türk milletlerinin harb ortamında neleri nasıl algıladığının bir örneği yaşananların insani yansımaları birinci ağızdan anlatılıyor bence okunmalı

küresel boyutta etkinliğe ulaşmış sistemlerin eşyaya bakışı bu eşyanın kullanım alanında sosyo-ekonomik rolünde köklü değişiklikler yapabilir modern dünya sisteminin dominatörü kapitalizmin kaygıları ve ihtiyaçları yönünde hareket eden sosyal kurumlar eşyayı bazen tabiatının dışında zararlar üreten bir unsura dönüştürebilir buna en güzel örnek homo-ekonomikusa dönüştürülen eşrefi mahlukattır ben bu kitabı bu paradigma doğrultusunda yazılmış bir kitap olarak düşünmüştüm ama değil sadece 70 lerde amerikanın haşhaş konusubdaki politikasını ve bu dönem amerikan gençliğinin uyuşturucu maddelerle olan serüvenini anlatıyor çokça üzerinde durmaya gerek yok.

alatlı harikulade bir yazar ve fakat bu kitap takip edilmesi öyle zor ki benim birinci cildinin hemen akabinde başlayıp bitiremediğim bir eser alev hanım okadar hızlı konudan konuya kişiden kişiye olaydan olaya geçiyorki okurken yoruluyorsunuz eger alatlıyı okumaya bu kitaptan başlarsanız en baştan kaybetmiş olursunuz bence önce orda kimse yokmu serisini tercih etmek daha doğruy olur gogolun izi en son varılacak yer olmalı.

istiratinin kahramanı daniele bakınca benim aklıma zemherinin güneşliğine ergen oğlanın dervişliğine güven olmaz lafı geliyor hep ulvi hazlar arayan ama süfli iştigallerden başka vasıta bulamayan yanlızlığına mahkum bireyin serüvenlerini anlatan pek soylu olmasada hüzün taşıyan damagınızda buruk bir tat bırakacak bir hikaye akdeniz fena sayılmaz.

elif şafak'ı okumaya araf ile başladım araf bana yazarın tüm kitaplarını okumam gerektiğini düşündürdü çünkü yabancılık kavramının romanlaşması derinlikli kahramanlar çıkarmıştı sonra baba ve piçi okudum türk-ermeni münasebetlerini anlamak için sunduğu bakış açısı bence soruna derinlemesine etki edebilecek anlamlandırmayı kolaylaştıracak seviyede idi bir romandan bundan fazlasıda beklenirmi bilemiyorum pinhan ise benim için hayal kırıklığı erkek kahramanlarını kadınsılaştıran bir yazara dönüşmüştü. yinede bu kitabı değil ama elif şafakı kesinlikle tavsiye ederim tabi nobelli yazar olmazsa okumam demiyorsanız.