Toplam yorum: 3.086.114
Bu ayki yorum: 5.801

E-Dergi

Z.T. Tarafından Yapılan Yorumlar

25.11.2007

üstadın güzel bir piyesidir parmaksız salih. yılların kumarcısı salih bey. barbut oynarken -hile yaparak- zarı tuttuğu sağ elinin şahadet parmağında birgün dolama çıkar ve parmağı kesilir. bundan dolayı adı parmaksız salih'e çıkar. uzun zaman önce oğlunu kaybetmiştir. oğlu da aynı kendine benzemektedir. o da aynı babası gibi kumar belasına saplanmıştır. birgün karşılaşırlar ve bilir salih bey karşısındakinin oğlu olduğunu ama söylemez. onu o bataklıktan kurtarmaya çalışır. kumar belasını çok güzel anlatır üstad. "doktor ve ilacı olmayan hastalık" der kumar için. bu eser gerçekten güzeldir. bir de üstadın elinden çıkmışsa bambaşkadır. üstadın bir adam yaratmak adlı piyesinde gösterdiği üstün meziyeti onun sanatçı olduğunu ortaya açıkça koymuştur. bu piyeste de verilmek istenen mesaj güzel bir senaryo ve üstadın olağanüstü edebi yeteneğiyle ortaya çıkmıştır. üstadı sevenler ona ilgi duyanlar için tavsiye edilir.
16.11.2007

"..."- Hiçbir nefse takatından fazla yüklemem!"
Buyuran Hakka ne diyebilirdim?.. Çekiyordum, çekecektim. Halimden sadece (fizyolojik) bir iki tezahür kaydedeyim: Sinirlerim o hâle gelmişti ki, dört köşe meydanın pencerelerinden gözüme çarpan Malatya ışıklarını sarımtırak beyaz değil de, kırmızı, kan rengi kırmızı görüyordum. Süt beyaz kara baksam yine o renk... Ve dehşetler içinde görüyordum ki, yatağımda veya dışarıda ve daima herkesten gizliyordum ki, gözyaşları, artık gözümden, (firijider)den çıkmış gibi, buz gibi gelmektedir. Katiyen insanı kandırmıyan ve cümudî bir bünyeden sızdığı hissini veren bu soğuk, buzdan soğuk göz yaşlarını, 40 küsur yıllık hayatımda ilk defa olarak, Malatya'da görüyordum. Bir müddet sonra, Kâinatın Efendisine, Peygamberlerin Başbuğuna ait bir düstur olarak öğrendim ki, en makbul gözyaşı, ruhanî gözyaşı buymuş; gözden buz gibi gelen yaş...
(11 Mayıs 1953 Pazartesi akşamı, Ankara Hapishanesi revirinde dişçi odası, saat 7.30)..." diye anlatıyor üstad ızdırabını ve "çile"sini.
sanki benim malatya hapishanesi'ndeki. sanki benim o ızdırapları çeken. okurken ızdırap çekmemek elde değil. ızdırabıyla olgunlaşan üstad. mekanının cennet olması dileğiyle...
05.11.2007

ismet özel tarzı ve duruşuyla türk edebiyat dünyasında her zaman özel olmayı başarabilmiştir. her zaman farklılığını gösterebilmiştir. bu kitabında da bunu net bir şekilde ortaya koymuştur. avrupa birliğine düşman olduğunu ve avrupanın acınacak bir halde olduğunu her fırsatta dile getirmiştir. rönesansla birlikte bilim,teknoloji ve insan haklarında ilerlemeler katederek itibar kazanan avrupanın birinci dünya savaşıyla bu itibarını kaybettiğini anlatıyor bu kitabında. islam ve avrupa hakkında :
"islam ve batı, hakk ve batıl gibi biri diğerine yaşama alanı bırakmayan iki zıt değerler manzumesidir. batı medeniyetinin islam dışında bütün geleneksel kültürleri ölü kültürler durumuna getirmesi boşuna değildir. islam dışındaki bütün geleneksel kültürler batı ile herhangi bir çatışma alanı ortaya koyamayacak kadar batı düşünme tarzından kopuk,ona ilgisizdirler." der kitabında. batı hristiyanlaşmamış hristiyanlık batılılaşmıştır ve bundan dolayı hristiyanlık ölü bir din ve ölü bir kültürdür der kitabında. güzel bir kitaptır. açıklayıcı ve mantıklı açıklamalar sayesinde ismet özel bu kitabında da insanı düşünmeye sevkediyor.
05.11.2007

mücadelenin anlatımı. yılmadan, bıkmadan, usanmadan özgürlük mücadelesi. insan fıtratında olsan özelliğini en iyi şekilde kullanmak ister. ve bu kitapta da bu özgürlük mücadelesi muhteşem bir şekilde anlatılmıştır. tavsiye edilecek ve her insanın mutlaka okuması gereken kitaplar arasındadır kelebek. bir iftira bir insanın tüm hayatını nasıl bi anda değiştirir işte bunun anlatımı. ve suçlu olmadığını bildiği halde her daim sabırlı ve kontrolünü elinde tutması..muhteşem bir kitap. okunması tavsiye edilir.
09.08.2007

"ağlanacak hal"
"etmeyin reis bey siz ağlayamazsınız. ağlayabilseydiniz anlayabilirdiniz. siz merhametten, acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız...rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden.buz çölünde yol alıyorsunuz. reis bey, mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim..." diyor idam mahkumu, reis beye. tek kelimeyle muhteşem bir eser.