E-Dergi

İstanbul'da yaşamak aslında normal bir yaşamak değil. Okurken hem bunu fark edeceksiniz hem de bir müslüman olarak zaman zaman içiniz daralacak, umutsuzluk ve umut arasındaki mü'minin dünya hayatının aslında bir zindan olduğunu fark edeceksiniz. İnşaallah

MİT'i merak ediyorsanız ve MİT'te çalışmak hayallerinizi süslüyorsa, bir MİT mensubu olduğunuzda hayatınızın nasıl değişeceğini, hem dış güçlerle hem iç muhalefetle mücadelenizin nasıl olması gerektiğini göreceksiniz.
Hiç ilgi duymadığınız bir konu bile olsa, o insanların yerine kendinizi koyup empati yapabilmenizi sağlayacaktır.

Özellikle Efendi ile Uşak hikayesinde yazar Rusya'yı gezmeyi ya da orada yaşayarak o insanları anlamayı gereksiz kılıyor.Zaten bu hikayede hem Rus toplumunun örf adetleri,köylü-asil ayrımı açısından durumu çok başarılı yansıtılmış ve özellikle coğrafi olarak soğuğu ve bataklığı iliklerimize kadar hissetmemiz sağlanmış.Ayrıca akıcılığı ve sıkıcı olmayan betimlemeleri de cabası.Bu kitabı kaçırmayın.

Tolstoy'un hidayet yolundaki çabalarına,düşüncelerine burada da şahit oluyoruz.Ancak Tolstoy'un bu kitapta daha çok soyut ve felsefi olarak 'din'i ele alması kitabı sıkıcı kılmış.Benim tavsiyem Tolstoy'un dini bakışını öğrenmek için bu kitabı okumak yerine Tolstoy'un hikayelerini okumalarıdır.Çünkü hikayeleri hem akıcı hem de ibret ve hidayet dolu.

Sadece gerçekler...Sürekli belgelerle ve dipnotlarla desteklenen ve sıradan okuyucuyu da bıktırmayacak bir kitap.Kitap sizi ne Atatürk düşmanlığına götürüyor ne de mesnetsiz bir Atatürk hayranlığına.Okuyun ve tarihiniz biçimlendiren şahsiyetlere hüküm verin.