E-Dergi

Mustafa Armağan'ın kaleminden çıkan Osmanlı'yla ilgili eserlerinin ikincisi olan bu kitap, ilk kitaptaki (Osmanlı:İnsanlığın son adası) ufuk açıcı özelliği geliştirerek bizlere sunmaktadır.Bu kitabı okudukça tarihin bilinmeyen yönleriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Belki zihninizde bir hengameye yol açıyor- çünkü zihnimizdeki kalın duvarları birer birer yıkıyor-belki öğrendiğimiz şeylerin yanlış olduğunu söylüyor ama olaylara farklı bir bakış açısı kazanmamızı ve tarihle ilgili söylemlere daha bir ihtiyatla yaklaşmamızı sağlıyor.

Tarihimiz üzerine merak salanların okuması gereken kitaplardan birisi olarak görüyorum "Kır Zincirlerini Osmanlı" yı.

Türkiye'de Osmanlı'yla ilgili kitap okumak isteseniz, size tavsiye edecekleri ilk kitaptan biri "Osmanlı'nın kayıp atlası" dır.Mübalağa etmiyorum.Bu kitabı okuyan her insanın böyle bir kanıya varacağına inanıyorum.
Neler mi var bu kitabın içinde?
Öncelikle Osmanlı'nın gerçek tarihi var.Daha ilkokul yılllarından itibaren bizlere yeknesak bir şekilde anlatılan olayların(Yeniçerilerin isyanları, Patrona Halil isyanı, Abdülhamid'in hayatı) çok farklı olduklarını bu kitabı okuduktan sonra daha iyi idrak edebiliyorsunuz.Ve dinlediğiniz onca tarih hikayelerine bakış açınızı 180 derece değiştiriyorsunuz.Artık olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmaya kendinizi mecbur ediyorsunuz.
Keşke imkanım olsa da tüm Türk insanının bu kitabı okumasına muvaffak olabilsem.
Not: Bundan önce Mustafa Armağan tarafından kaleme alınanan "Osmanlı İnsanığın Son Adası" ile "Kır Zincirlerini Oamanlı" da aynı ufuk açıcı özelliği taşıyan iki kitaptır.

Peyami Safa'nın en ünlü romanlarından biridir.Hatta en ünlüsü diyebiliriz dokuzuncu hariciye koğuşuna.Romanın ele aldığı konu ilginç olduğu kadar güzeldir.Hasta bir çocuğun psikolojisini ve temiz aşkını ele almasını ve daha önce örneğine rastlamadığım bir ruh hali yansıttığı için bu roman bana ilginç gelmektedir.
Peyami Safa'nın kimi zaman romanın kahramanına kimi zaman arka plandaki karakterlere kendi kişiliğini yansıttığını biliyoruz.Kitaplarınının çoğunda da karamsar bir ruh hali vardır bu karakterlerin.Nitekim bu romanında da Peyami Safa tarzının dışına çıkmamıştır.

Bu kitap için neden "Türkiye'deki köşe taşı romanlarından biri" dediklerini şimdi daha iyi anlıyorum.Tarihimize iz bırakan yazarımızın, tarihimize iz bırakan bir romanı.Tiyatrolarda sahnelenecek kadar güzide bir eser.
Çalıkuşu sadece bir aşkın öyküsü değil benim kanaatimce! Onda çok daha farklı bir şeyler var.Anadolu'dan manzaralar, yaşam zorlukları, yazıldığı dönemdeki Fransız etkisi.
Yalnız bir noktasına değinmeden geçmek istemiyorum.Büyük edebiyatçılarımızdan biri olan yazarın dini temaları realiteye uygun olarak daha iyi işleyebilirdi.Özellikle Zeyniler köyünde anlatılan dini yaşantıların ve inanışların insanlar üzerinde olumsuz bir etkisi olacağına inanıyorum.
Bu tarafını görmezden gelirsek çalıkuşunu her Türk'ün okuması gereken bir roman olarak görüyorum.

Bu kitap günlük yaşantılarında felsefeye merak salanlar için okunabilir ve anlaşılması oldukça kolay bir kitap.Çevirmenin hakkınıda vermek gerekiyor tabiki.
Kitap ünlü ve tarihte iz bırakan filozofların hayatlarını bir biyografi şeklinde ele alarak felsefi görüşlerini bu kapsam dahilinde okuyucularına iletiyor.Bu kitabı okurken çok ilginç tespitlerinizin olacağına inanıyorum.Mesela bu kitapta anlatılan filozofların çoğunun hayatlarında hiç evlenmediğini ve yine çoğunun ateist olduklarına şahit olacaksınız.Bir kaçı hariç diğerlerinin yaşadıkları dönemde halkları tarafından dışladıklarını, devletleriyle devamlı bir problem içerisinde olduklarını hayretle okuyacaksınız.
Kitabı beğenmeme rağmen genellikle batılı filozofların felsefe tarihlerini incelerken neden müslüman filozoflara yer vermediklerini hala anlamış değilim.Will Durant da bizi yanıltıp böyle bir çabanın içine bu kitabında girer diye düşünmemiz boşuna. O da geleneksel şekilde Müslüman düşünürlere kitabında yer vermemektedir.