E-Dergi

Olayın özüne girememiş.çovuk zihni iyi çözümlenememiş. Benzer anlatımlar tekrarlıyor sanki bize dış motivasyon taktiği veriyor gibi. Ama asıl kitabı çok iyi.

İlk kısım ahmet aydoğan tarafından yazılmış..kantın düşünceleri çok iyi sentezlenmiş ve o dönem için çok iyi yorumlanmış..daha sonra kantın yazdıklarını okumak sıkıcı geliyor..hele Jean jack raossodan esintiler almış olması özgünlüğü yokmuş hissi veriyor.

Yaşamın içindeki insan aynı şeye veya kişiye faklı duygular hissedebiliyor.Bu kararsız sabit olmayan duygular yaşamın özünde var. bunu kendini dışarıdan gözleyerek kabul edebilenler özgür olabilir ancak.arayış hep yalnızlıkla beraber hareket ediyor..işte ancak akıl bu arayışa katlanabilmeyi sağlayabilyor.marcelle ve jacques in hiçlik üzerine konuşması ve matheu'un abisi jaques ile olan sözleri not almaya değer

Yalnızlık ve boşluk karşısında kişilik bölünmesine gidişi anlatan kısa bir roman..tabi ki insan sınırların ötesinde zorlamaların yaşandığı hitler dönemi ön plana çıkıyor. Kurmaca bir roman olmasına karşın o dönemden dolayı stephanın eşiyle birlikte intihar etmiş olması romana daha derin bir anlam katıyor.

Hayatın temelleri üzerine güzel bir kitap..seçimlerimiz ve sonrasında olduğumuz kişi gerçek bizmiyiz..yoksa hala hayat karmaşasıyla mı uğraşıyoruz .daha önce tanısaydım kierkegardı diyeceksiniz..her sayfadan çok şey alacaksınız..sindirerek satır satır okuyunuz..