Toplam yorum: 3.080.122
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

huseyinc36 Tarafından Yapılan Yorumlar

27.02.2015

Ali Çimen’in Tarihi Sevdirenler adlı serisinin özeti mahiyetinde bir kitap olup içinde her kitabından bir parça görmek mümkündür. Seriye başlamak için bir önsöz gibi de değerlendirilebilir.
20.02.2015

Erich Maria Remarque’ın I.Dünya Savaşı esnasında Almanya’da eğitimine devam eden bir sınıf öğrencinin -ki yaşları genellikle 17 18- gönüllü olarak cepheye gitmesini ve burada yaşanan olayları anlatır. Tahminimce bu kitapta yazar kendi hatıralarını romanlaştırarak bize lanse etmiş. Cephenin gerisinde yaşanan olayları bize olabildiğine gösteren yazar, Paul karakterinden ağzından anlatılan kitapta cephede savaşın yıprattığı genç dimağların belki de en verimli oldukları yıllarda ne uğruna olduğu bile belirsiz yönetenlerin politikaları uğruna hayatlarını savaşa ve şiddete adayıp savaşın getirdiği kötü şartların içinde varlıklarını devam ettirebilme mücadelesini anlatır. Yer yer yazarın anlatımı bayağılaşsa da bazı bölümlerde kendinizi cephede savaşanlardan biriymişçesine görmeniz hatta çatışma alanın ortalığa yaydığı karamsarlığı ve ölüm kokusunu içine çekebilirsiniz.
20.02.2015

Franz Kafka’nın basit ama çok ses getiren bu eserinde Gregor Samsa adlı hayatı monotonlaşan bir çalışanın bir gün uyandığında kendini dev bir hamam böceğine dönüşmüş olarak bulmasıyla başlar. Daha sonra bu dönüşüm ile birlikte yaşamış olduğu aile ilişkilerini, patron ilişkisini ve toplumun diğer bireyleriyle olan ilişkilerini anlatır. Burada aklımda kalan sahnelerden üzerimde en çok etki yaratanı şudur ki: babasının Gregor’a attığı elmalardan birinin Gregor’ un sırtına isabet etmesi ve ölünceye kadar da o elmanın çürümesidir. Kafka bu eserinde fikrimce toplumun alışkın olduğu sisteme başkaldıran bireyin toplumca dışlanması, patronlarınca işten kovulması, hatta kendi ailesinin bile ondan nefret etmesiyle karşılaşan bu isyankârın kendi içinde yok olmasını eleştirel bir bakış açısıyla anlatır.
20.02.2015

Kendimi kaptırdığım sıralarda kitap kapağına C.’nin aylaklığına özenmedim değil doğrusu. Sürekli alışmaktan korkan, zor olanı arayan, aykırı karakterin 1 yılının anlatıldığı eserde yazarın betimlemeleri gayet hoş. Keşke Istanbul’u daha iyi bilebilseydim! Mevzu bahis olan semtleri bilmek beni hikâyeye daha kolay adapte edebilirdi. Bazı yerlerde kafam karışmış olmasına rağmen hikâyeyi gayet güzel buldum. Ayşe ve Güler ile geçirdiği vakitlerden sonra hayattaki tek tutamağı olacağını belirten hayatının kadını B.’yi daha önce Güler’in peşinden giderek kaybettiği gibi kitabın sonunda da tekrar kaybeden C.’nin bu imkansızı arayışı devam edecek gibi duruyor. Öte yandan yazarın üslubunu beğendiğimi söylemeliyim. Hele bazı betimlemeleri ve olayları farklı bir şekilde kavramsallaştırarak bize sunması çok etkileyiciydi doğrusu. KUYARA ile ADAKO en sevdiğim kısımlardan biri hatta belki en güzeli de olabilir.
20.02.2015

Yarıyıl tatilinde Akhisar’dan aldığım bu kitabın bu kadar akıcı bir üsluba sahip olacağını düşünmemiştim doğrusu. Peyami Safa’dan okumuş olduğum ilk eser olan bu romanda bahsedilen Şark – Garp ilişkisini modern Türkiye’nin oluşumuyla beraber Neriman’dan yola çıkarak o dönemin genel sorunu olan muasırlaşmanın yanlış anlaşılmasına değinen yazar Şinasi adlı karaktere Şark’ın özelliklerine yükleyip Neriman için buna karşı olarak Macit’i yani alafranga bir hayat biçimini öne sürmüştür. Neriman’ın kişisel buhranları Frenkleşme isteğine mukabil köklerinden kopamaması ve aklından bir türlü Şinasi’yi çıkaramaması aslında bu alafrangalaşmanın onun harsına, dünyasına, ruhuna uygun olmayışından ileri gelmektedir.