E-Dergi

kitap çin' i altı farklı bölüm olarak ele alıyor. bence kitabın en çok üzerinde durduğu konu da bölgesel uçurumların çin birliğini nasıl etkileyeceği yönünde. Kitapda ayrıca Mao döneminde kamuoyundan saklanmış bazı olayları bulmak da mümkün.

Ünlü İngiliz romancı ve denemecisi George ORWELL' ın en çok tanına eserleri "HAYVAN ÇİFTLİĞİ" ve " 1984" adlı romanlarıdır.Orwell 1945 yılında Hayvan Çiftiği eserinde devrim yaparak çiftliğ ele geçiren ve kendi kendini yönetmeye çalışan hayvanları anlatır. Aslında çiftlikteki hayvan kahramanlarla dönemin bazı liderlerini anlatmaktadır ORWELL.

Roman, bir çiftliğin içinde yaşayan hayvanların, sahiplerine başkaldırark çiftliği ele geçirmesiyle başlar. Bundan sonra hayvanlar, çiftiği, kendileri daha eşit şekilde yöneteceklerdir. Eserde bu yönetme işini zeki hayvanlar olarak domuzlar ele alır. Eşitliğin sembolü olarak da çiftliğin birinci kuralının" Bütün Hayvanlar Eşittir" ibaresi olmasına karar verirler ve bu sözü çiftliğin duvarına büyük harflerle yazarlar. Ama işler istendiği gibi gitmez. Her devrimin kaderi olan ayrılıklar baş göserir. Ve devrimi beraber yapan yönetim kadrosu birbirine düşman olur. Sonuçta bir kanat tasfiye edilerek çiftlikten kovulur. Birbirini dengeleyen bu kanatlardan birinin tasfiyesiyle denge bozulur ve çiftlikte eşitlik, adalet kavramları zayıflamaya başlar. Her geçen gün eşitlik ve adalet olgusunu zedeleyen faaliyetler artar. Sonunda öyle birnoktaya gelinir ki bütün hayvanlar eşittir ibaresi şu şekilde değişir." HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZILARI DAHA DA EŞİTTİR"

Bu sözü pek çok kez duyduğunuza eminim. Eğer sizde olayların nasıl olup da bu boyuta geldiğini merak ettiyseniz, kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Yazarın son derece akıcı ve bir çırpıda okunan eseri aslında çok zaman bizimde anlamaya çalıştığımız bir nokta üzerinde kitleniyor. " hayatın anlamı ne?" ve insan bu soruya tatmin edici cevap bulamayıca soru katlanılmaz hale geliyor. Genelde inanç sistemini sorgulayan yazar ALLAH' a inanmakla inanmamak arasında gidip geliyor. Sonunda bu durumun içinden sevmekle çıkacağına kanaat getiriyor.

kitabın bu ilk cildi 1 dünya savaşından 2. dünya savaşaına kadar ki periyot da genelde Avrupa demokrasilerinin genel bir savaşı çok uzak bir ihtimal görmesini ve ne büyük bir hata yapıldığını anlatır. şimdiye kadar 6 ciltlik eserin 4 cildi türkçeye çevrildi. bu dört için şunları söylemek mümkün; yazar ( aynı zamanda neredeyse tüm savaş boyunca Birleşik Krallık Başbakanı ve Svaş Kabinesi Başkanı) bu kitabı yazmaya baştan karar verdiğinden anlattığı olayları yaşandığı anda not ettirmiş. Olayları objektif anlattığına inanıyorum. Bazen gereksiz sayılabilecek olayaları anlattığı da muhakkak. Ama konuya ilgili olan herkesin zevkle okuyabileceği bir kitap.

Kitap Cemal ABDULNASIR dönemini anlamaya başlamak için bir giriş olabilir ama objektif bir kitap olmadığından bu kitapla sınırlı kalınmamalı.

Kitabın yazarı MISIR'ın resmi gazetesi EL EHRAM' ın başyazarı ve NASIR'ın danışmanı. Dolayısıyla NASIR için hiç bir eleştiri göremiyorsunuz.
Ayrıca bu kitaptan 1960 lı yıllarda Mısır Hükümetinin Kıbrıs'taki EOKA cılara yardım ettiklerini öğrendim. Acaba bizim istihbaratımız o dönemde bunu biliyor muydu?

Kitapta soğuk savaşın en sert yıllarındaki bağlantısızların Liderleri (NEHRU, TİTO, ÇU En Lai) ve Batı Demokrasileri liderleri hakkında bilgi bulmak mümkün.

Herşeye rağmen ilgili arkadaşlara öenririm.