E-Dergi

Nazif Ay, bu kitapta "siyasal İslâm" perspektifi kapsamında ülkemizdeki dindar (aslında "dinci" demeliydi) tipolojisini ortaya çıkarmaya çalışmış. Ancak bunu yaparken, genellikle çok sert bir üslup kullanmış ve oldukça keskin kenarlı bir tanıtım yapmış. Bu konuda rahmetli Yaşar Nuri Öztürk'ü aştığını söyleyebilirim. Örneğin, "yağlı göbeklidirler, fırça bıyıklıdırlar, cahildirler, sert ve azarlayan bakışlıdırlar, vb". Sık sık genelleme yapmış. Normal olarak bu durum, yazarı bence bazı yönlerden hatalara da düşürmüş. Buna örnek olarak da, kitabında sıkça Nurcuların, benim tanıdığım Nurcularla hemen hemen hiç örtüşmemesini verebilirim. Ancak bunların dışında, doğru tespitleri de var ve üstelik, kullandığı sert dil öte yandan oldukça kıvrak ve vurgulu cümleler yapabilmesini de sağlamış. Bu durum, kitabı çok akıcı ve kolay okunan bir hale getirmiş. Çok ilginç başlıklara sahip.. Buna en iyi örnek, Hz.Muhammed'in aslında Türk kökenli olduğu iddiasıdır, bana göre.

Mikroiktisadı hem ayrıntılı biçimde hem de hiç sıkılmadan öğrenmek istiyor musunuz? Eğer sadece Lise II matematiği ve birazcık istatistik biliyorsanız, bu kitabı hiç düşünmeden alın. Üstelik kitap, sonlara doğru Yüksek Lisans ve Doktora seviyesine çıkıyor. Varsın baskısı biraz kötü olsun; önemli değil. İnanın ki verdiğiniz paraya değecek. Üniversitede iktisat dersi veren biri olarak, bu kitabın üstüne tanımadığımı rahatlıkla söylüyorum.

G.Mankiw, iktisadi düşünceler tarihinde, 'Yeni Keynesyenler' diye tabir edilen yani hem Keynesyen hem de başını R.Lucas ve T.Sargent'in çektiği 'Yeni Klâsikler' isimli ekolü birleştiren bir iktisadi düşünce hareketinin günümüzdeki tanınmış temsilcilerindendir. Bu kitap da Keynesyen ekole göre ve Keynes'in analiz malzemeleri yoğun biçimde kullanılarak yazılmış. Yazar bir iktisatçıyı toplumda popüler yapan bir özelliğe sahip olduğunu göstermiş: OKUYUCU DOSTU OLMAK.. Konular alışageldiğimiz konu sıralamasının dışına çıkarak incelenmiş. Meselâ, tüketim ve yatırım kitabın sonuna doğru incelenirken, IS-LM modeli ise ondan daha önce ele alınmış, vb. Bu durum makroiktisadı kavrama biçimini etkileyecektir, sanırım. Kitap, okuyucuyu bilgiyi sunup yalnız bırakmıyor; "Bilginizi Artırın" kutuları ve EK'lere de yer vererek sürekli kontrol sltında tutuyor. Sık örneklerle teorinin ayaklarının yere basmasını iyi sağlamış. Anlaşılır bir dil kullanmış ve Türkçe tercümesi de güzel yapılmış.

30 yıla yakın bir süredir II.Dünya Savaşı hakkında kitaplar, raporlar, makaleler okuyor, belgesel filmler seyrediyorum. Ancak bu kitabı iki cildiyle birlikte takım olarak alıp okumaya başladığımda bildiklerimin çok ama çok ötesinde bilgiler edinmekte olduğumu, henüz kitabın bu birinci cildini dahi bitirmemiş olduğum halde anladım. Kitap tarifini yapamadığım bir uzun soluklu çalışmanın ürünü; yazarını tebrik ediyorum. Bu kitapta Hitler'in sadece bir hayat hikâyesini değil, tümüyle Hitler'in kendisini bulacaksınız. Hitler'in yakın ve uzak çevresinin neredeyse tamamından bahsedildiği gibi, dönemin Avusturya ve Almanya'sının tarihini de okumuş olacaksınız. Doğal olarak kitapta çok fazla kişi, örgüt ve mekân isimleri var. Yazar, eksiksiz olma endişesiyle hareket etmiş gibi geldi bana. Bu yüzden kitapta ilerledikçe tekrarlayan bazı isimleri unuttuğunuzu farkediyor ve geriye dönüp kim veya ne oldukları hakkında tekrar hatırlama ihtiyacı duyuyorsunuz. Kitap Hitler hakkında üstün körü bir bilgi sahibi olmak isteyenler için değil, daha ötesinde Hitler hakkında çok ayrıntılı tam bir bilgi sahibi olmak isteyenlerin sabırlı ve zamana yayarak çalışmaları için yazılmış. Elbette bu kitap bütün bir II.Dünya Savaşı kitabı değil (zaten böyle bir seri kitap henüz yazılmadı ve yazılamaz da) ama Savaş'ın ortaya çıkışının -özellikle Hitler'in bakış açısına göre- en önemli sebeplerini gösterdiğini söyleyebilirim. Kitabın bence tek eksiği, Hitler'in başa geçmesinde büyük etkisi olan Thule, vb örgütlerden -şu ana kadar okuduuğum kadarıyla- hiç bahsedilmemiş olmasıdır. Konu ile ileri derecede ilgili tüm tarihçilere ve diğer tüm araştırmacılara bu kitabın her iki cildini de şiddetle tavsiye ediyorum.

30 yıla yakın bir süredir II.Dünya Savaşı hakkında kitaplar, raporlar, makaleler okuyor, belgesel filmler seyrediyorum. Ancak bu kitabı iki cildiyle birlikte takım olarak alıp okumaya başladığımda bildiklerimin çok ama çok ötesinde bilgiler edinmekte olduğumu, henüz kitabın bu birinci cildini dahi bitirmemiş olduğum halde anladım. Kitap tarifini yapamadığım bir uzun soluklu çalışmanın ürünü; yazarını tebrik ediyorum. Bu kitapta Hitler'in sadece bir hayat hikâyesini değil, tümüyle Hitler'in kendisini bulacaksınız. Hitler'in yakın ve uzak çevresinin neredeyse tamamından bahsedildiği gibi, dönemin Avusturya ve Almanya'sının tarihini de okumuş olacaksınız. Doğal olarak kitapta çok fazla kişi, örgüt ve mekân isimleri var. Yazar, eksiksiz olma endişesiyle hareket etmiş gibi geldi bana. Bu yüzden kitapta ilerledikçe tekrarlayan bazı isimleri unuttuğunuzu farkediyor ve geriye dönüp kim veya ne oldukları hakkında tekrar hatırlama ihtiyacı duyuyorsunuz. Kitap Hitler hakkında üstün körü bir bilgi sahibi olmak isteyenler için değil, daha ötesinde Hitler hakkında çok ayrıntılı tam bir bilgi sahibi olmak isteyenlerin sabırlı ve zamana yayarak çalışmaları için yazılmış. Elbette bu kitap bütün bir II.Dünya Savaşı kitabı değil (zaten böyle bir seri kitap henüz yazılmadı ve yazılamaz da) ama Savaş'ın ortaya çıkışının -özellikle Hitler'in bakış açısına göre- en önemli sebeplerini gösterdiğini söyleyebilirim. Kitabın bence tek eksiği, Hitler'in başa geçmesinde büyük etkisi olan Thule, vb örgütlerden -şu ana kadar okuduuğum kadarıyla- hiç bahsedilmemiş olmasıdır. Konu ile ileri derecede ilgili tüm tarihçilere ve diğer tüm araştırmacılara bu kitabın her iki cildini de şiddetle tavsiye ediyorum.