Toplam yorum: 3.080.805
Bu ayki yorum: 483

E-Dergi

obarkemer Tarafından Yapılan Yorumlar

02.07.2012

Bende bu kitabın hem ilk Türkçe baskısı hem de şimdiki yeni baskısı var. Kitap doğrudan doğruya iktisatta matematiğin kullanımına girmiyor; önce konularına göre pür diferansiyel matematiği anlatıyor ve sonra bu her bir konu içinde iktisadi örnekleri veriyor. Bana göre, örnekler yeterli sayıda değil; kitabın tek eksiği bu, bence. Özellikle Taylor denklemleri ve Hessian determinantları konusunda daha fazla örnek vermesi çok daha iyi olacaktı. Ancak tek ve en güzel özelliği, pür diferansiyel matematiği çok güzel ve adeta sizinle konuşurcasına açıklamasıdır. Örneğin, türevin, integralin ve -diferansiyel matematiğin dışında kalsa bile- matris cebirinin iktisatta ne işe yaradığını bu kitaptan daha güzel açıklayan başka bir kitabı ben şahsen bilmiyorum. Kitabı okuyup çalışırken, yazarın "Ben bu konuyu kafanıza çaka çaka öğretmek istiyorum." şeklinde bir klâsik babacan hoca coşkusunda olduğunu hissettim. Ayrıca kitabın Türkçe çevirisinin de çok başarılı olduğunu, özellikle yazarın duygularını anlatabilecek kadar kıvrak bir üslupla yapıldığını da belirtmeliyim. Konuyla ilgilenenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
29.06.2012

Bende bu kitabın 5.baskısı var. İktisatçı bir akademisyen olarak kitabın dili bana ağır gelmedi. Çok temiz bir Türkçe ile ve iyi bir tashihden geçirilerek imlâ hataları yok denecek kadar hatasız biçimde yazılmış. Değerli meslekdaşım ve hocam, Erdal Ünsal kitabının pek çok yerinde okuyucuyu tekrar tekrar uyarmış ve herhangi bir konuyu anlatırken bu konunun diğer konularla olan ilişkisini sık sık vurgulamış. Bu haliyle kitap tam bir okuyucu dostu olmuş. Sık kullandığı matematiksel gösterimler, matematiğe aşina olmayan okuyucular için ilk bakışta ürkütücü olabilecekse de, konunun lâfzî anlatımını iyi takip eden okuyucu matematiksel gösterimleri de kolayca anlayabilecektir.
29.06.2012

Türk toplumunu tanıyıp onun hakkında fikir yürütmek, yaşantımızı bu fikirlerin de rehberliğinde yönlendirmek ve hatta kişiliğimize yön vermek, çevremizdeki insanlara ve tüm Türk halkına bakış açımızı akılcılaştırmak için belki tarihsel romanlardan, efsanelerden, filmlerden ilham alabiliriz ama asıl sağlıklı yaklaşım bence bu konuda araştırma-belgesel nitelikli akademik çalışmaları rehber edinmektir. Türk toplumunun yapısı, unsurları ve gelişimini konu alan Türk sosyolojisi alanında bence en değerli çalışmalara imza atan akademisyen yazarlardan biri olan Orhan Türkdoğan'ın bu kitabını -samimi söylüyorum- çok zevk alarak okudum; kitabın hacminin genişliği beni hiç mi hiç ürkütmedi. Genellikle işyerime gidip gelirken otobüste okuduğum bu kitapta öyle bilgilerle karşılaştım ki bazan otobüsten şaşırmış, sarsılmış halde iniyordum. Anadolu Türkü'nün Osmanlı İmp.döneminde "etrak-ı bi idrâk" olarak görülmesi konusunda bir tarih öğretmeni ile yaptığım sohbette Kitap'tan öğrendiklerimi teyit ettirmek istedim ve başardım, çünkü öğretmen en küçük bir itirazda dahi bulunamadı; sadece destekler nitelikte konuşmalar yapabildi. Son on yıldan bu yana ülkemiz toplumunun geçirmeye başladığı değişimlerin ve bu değişimlerdeki etkenlerin mutlaka belirtilmesi gerektiği için Kitabın gözden geçirilmiş yeni baskısının yapılmasına acilen ihtiyaç var, bence. Kullandığı Türkçe de anlaşılır ve yalın olan Orhan Türkdoğan'a hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
28.06.2012

Sayın Ercan Karakoç'un yorumlarına tamamen katılıyorum ve üstüne şu iki hususu eklemek istiyorum: 1) Kitap 1939-1945 döneminde Türk diplomasisinin başarı yöntemlerini göstermektedir. Bugünkü hariciyecilerimizle kıyaslanamayacak kadar fakr-u zaruret içinde olmalarına rağmen, onlardan çok daha büyük başarılar gösterebilme yeteneklerini de görebilirsiniz, bu kitapta. O günkü diplomatlarımızı -bugünün bilgileriyle donatıp- günümüze getirebilmek.... Ülkemizin, komşuları, AB ve ABD ile ilişkileri açısından içinde bulunduğu duruma baktıkça, sanırım gerçekleşmesine çok muhtaç olduğumuz bir rüya. 2) Batının (özellikle İngiltere'nin) bize karşı ne kadar iki yüzlü olduğunu, çünkü eğer müttefikler safında Savaş'a girip de tekrar perişan olsaydık, nankörlük edip bize kesinlikle yardım etmeyeceklerini ben bu kitapta bir kez daha gördüm. 3) Kitapta, hariciyecilerimiz arasında özellikle Numan Menemencioğlu - o dönemde dışişleri bakanı olması münasebetiyle- ön plâna çıkıyor ve bu haliyle kitap o efsane adamı bize tanıtıp bugünün hariciyecilerine çok önemli dersler ve mesajlar yolluyor.
Güzel ve serin yaz akşamlarında çok güzel bir turistik ilçede, halk sahilin keyfini çıkarırken, ben kiralık yazlığımın balkonunda sabahın ilerlemiş saatlerine kadar oturup bu akademik disiplinle ve akademik jargon kullanılarak yazılmış kitabı okudum ve bitirdim. Okuma kültürünün gelişmemiş olduğu ülkemizde hangi uygunsuz (!) kitaplar böyle uygunsuz (!) yerlerde okunur. Dış politika tarihi gibi çok ciddi bir konuda yazılmış kitap bana ve benim gibilere kendini böyle yerlerde okutturup bizleri aydınlatıyorsa, o vakit bu kitabı herkese şiddetle tavsiye etmekten daha doğal bir şey olabilir mi?
28.06.2012

Bu kitap İkinci Dünya Savaşı'nda Alman Deniz Kuvvetleri'nin U-Boat filosunun Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarından başlayarak geçirdiği gelişim-yükseliş-zayıflama evrelerinin sistematik bir tarihini anlatıyor. Kitabı 17 yaşımdayken bir solukta bitirmiştim, çünkü ancak uzmanların iyi bir şekilde anlayabileceği karmaşık taktiksel yönleri sebebiyle hakkında yüzlerce kitap yazılsa bile yeterince anlatılamayacak olan "U-Boat" konusu, bu kitapta genç - yaşlı herkesin anlayabileceği bir dilde ve sadelikte yazılmış. Yer yer istatistiki bilgiler de verilmesine karşın konuyu adeta okuyucuya yaşatarak anlattığı için rakamlar aklınızda kolayca kalabilir. Kitabı okuduğunuzda, Alman Silâhlı Kuvvetleri (Wehrmacht) nin düşmanları üzerindeki en korkutucu unsuru olan Deniz Kuvvetleri (Kriegsmarine) nin bir parçası olan U-Boat filosunun sayı bakımından mevcudunun en az 3 misli olması gerektiği savaşın başlarında yeterince kavranmış olsaydı, İngilizlerin elindeki radar sistemi Almanların da elinde olsaydı ve Almanların elindeki "Enigma" cihazı İngilizlerin eline geçmemiş olsaydı, Savaş'ın ve dolayısıyla dünya tarihinin gidişatının bugünkünden çok farklı olabileceğini anlamış olacağınıza inanıyorum. Bu farklılığa verebileceğim pek çok örnekten sadece birini belirteyim: İngiltere açlıkla karşı karşıya kalacaktı ve bu ülke bir çıkartma yapılarak işgal edilecekti. Eh, bundan sonra neler olabileceğini siz düşünün; deniz savaşları tarihçileri bu konuda pek çok şeyler yazdılar. Bu kitabı mutlaka okuyun.