Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

mimarjimm Tarafından Yapılan Yorumlar

22.03.2007

Pekala tüm serinin bir eleştirisini buraya yapmak daha mantıklı olacak sanırım. Öncelikle söylemek istediğim Avalonun Sisleri oldukça kara bir kitap. Bu ilk kitaptan itibaren sizi sıkacağı anlamına gelmiyor tabi. Dogrusu ben ilk ve hatta ikinci kitabı oldukça başarılı buldum. Öyle karanlık bir havası da yoktu. Fakat oldukça mistik ve gizemliydi benim için ve güzel bir yolculuktu :) Kitapta cinsellliğe oldukça fazla yer ayrılması bazı okuyucuları rahatsız edebilir belki. Avalonun Sisleri size muhteşem, gizemli ve güzel bir dünya vaadediyor ama son iki kitapta bunu sizden alıyor. Tabi ki bu okuyanın oldukça etkilenmesine yol açıyor. Yani seriyi bitirdikten sonra kıymetli bir şeyi kaybetmiş gibi hissetmeniz normal. Bu da belki bize yazarın amacına ulaştığını, insan olarak neleri kaybedip yok ettiğimizi bize anlatabildiğini gösterir. Ama yeni fantazi okurları belki bu yüzden kitabı biraz itici bulabilirler. Tek yapmanız gereken sabırlı olmak ve sonuna geldiğiniz zaman geriye dönüp kitabın size verdiği şeylere bir göz atmak olacaktır...
22.03.2007

Arthur Clarke gerçekten birçok ödülü hak eden güzel bir eser çıkarmış. Zaten o muhteşem Rama serisinin yazarından beklenebilecek bir şey bu. Zaman zaman bazılarına hak verip popüler bilimkurgu (bu popüler ile başlayan tanımlar nedense hep kötü bir anlam taşırlar) yazdığını düşünsem de, gerçek bir bilimkurgu ustası o. Kitabın konusu da zamanına göre gerçekten yaratıcı.
22.03.2007

Sanırım bazılarının Brooks'u Tolkien'i taklit etmekle suçlamaları pek yersiz değil. Şimdilik serisinin sadece 2 kitabını okumuş olmam nedeniyle bunun tam doğru olduğunu söyleyemem. Ama hikayede bazı yerlerin Yüzüklerin Efendisi ile benzerliği dikkat çekiyor. Belki o kadar özgün değil ama gerek dili gerek hikayesi ile güzel bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Bizim güzelim ülkemiz dışında Avrupa ve Amerikada tanınmış bir yazar olan Brooks'un bu eserini tavsiye ediyorum. Sanırım seri ilerledikce gayet güzel şeylerle karşılaşacağız...
22.03.2007

Alfred Bester gerçek bir sözcük büyücüsü. Eserlerinde kurgunun iyi veya kötü olması o kadar farketmiyor (ki onlarda iyi bence). O,dili kullanışı ve hikayenin içine gizlediği küçük ayrıntılar ve dahice fikirler ile okuyucusunu kendine bağlamayı gayet iyi biliyor. Bir bilimkurgu "büyük ustası" onun için yeterli bir tanım değil bence. O bir bilimkurgu tanrısı.
22.03.2007

Lem Ustanın yeni bir kitabının daha çevrilmesi tüm bilimkurgu okuyucularını mutlu etmiştir eminim. Bu eserinde de ustalığını gözler önüne seriyor. Okuyanlar bilir , daha önceki birkaç romanına (Gelecekbilim Kongresi, İnsanın Bir Dakikası) göndermeler yaparak artık içimizden biri gibi gördüğümüz Ijon Tichy'ye kahramanı oynama rolünü vermiş. İnsanın Bir Dakikasında öğrenme fırsatını bulduğumuz silahlanma yarışına ilişkin düşüncelerini geliştirmiş ve yepyeni sayılabilecek bir fikirle karşımıza getirmiş. Dünyadaki devletler artık silahlanmanın yüksek maliyetinden kurtulmak istedikleri için (aslında politikacılar ve ordu hariç) bir Ay Bürosu kurarlar ve ayı sektörlere bölerler. Yüksek düzeyde bilgisayarlar ve fabrikalar sayesinde savaş ayda devam edecektir ama politik nedenlerden ötürü hiçbir devletin bu savaşa karışma şansı olmayacaktır. Lem'in hayranlarına birşey söylemeye gerek yok, ama diğer okuyuculara seslenmek istiyorum. Yaratıcılığın edebiyatla kesiştiği inanılmaz bir eser.