E-Dergi

yeni nesil için, biraz anlaşılmasının zor olmasından öte,kitap bir ordinaryüs prof. tarafından yazılması itibariyle ve yazan kişinin "batının ,yani laikliğin beşiğinin, tozunu yutmuş olması" nedeniyle gayet bilgilendirici ve açıklayıcı.Şimdi yaşadığımız sekülerizm ve din özgürlüğü tartışmasının ne kadar önceden beri ve ne şekillerde yaşandığını daha iyi anlayabilmeniz için okuyabileceğiniz hoş bir kitap.

Herhangi bir konuda referans teşkil edebilecek birşeyler oluşturabilmek için o sistematiğin öğretilerini sistemin kendinden almak gerekir.Teoloji de bu tanıma uyan bir daldır.İslam dini ile ilgili bir iddia ya da fikir beyan eden şeyler yazabilmek için de onun kendi öğretilerinden pay alınması gerekir; yoksa yazılanlar kuru bir yelden başka bir anlam ifade etmez.Yani fıkıh, hadis ve sair dallarında herhangi bir eğitim almamış-ki eğitimi veren müesseseler hala varlığını sürdürmektedir- bir takım kelime oyunlarıyla,kelimeler ötesi ve metafizik din kuramları açıklamak da yazarın kendi iddiasından öteye gidemez, akademik ortamlarda tartışılamaz.Çünkü asırlar sonrasına dahi hitap etme iddiasına sahip dine karşı günlük ahvalin incelemeleri ve bu nitelikte eleştiriler dinin ve hatta bilimin sistematiğine aykırıdır.Tarihin,"olayları incelendiği zamanın ortamından bağımsız ele alma" adlı şiarın altında yatan esas da budur.Bu yüzden yüzeysel bakış açılarıyla mazisi yüzyıllar öncesine dayanan ve yüzyıllar ötesine gedebilme ülküsünü taşıyan dine karşı yapılan bu tür eleştiriler ancak kısa süreler içinde etki sağlayabiliyor,saman alevi gibi en fazla yüzyıllar içinde sönüp gidiyor.Dünyanın ve hususen Avrupa nın katı rönesans pozitiizminden kurtulmaya başladığı şu dönemlerde bizim Avrupa yı geriden takip ettiğimiz gerçeğine binaen bizde de bu tür görüşlerin etkisini yitirip gerçek islamın anlaşılacağını ümit ediyoruz..

kendisiyle tanışabilme imkanı bulmuş birisi olarak,gündelik konuşmalarında bile kitaptaki uslubunu kullanan değerli bir şahsiyet.Kitapta ne ise gerçek hayatında da öyle biri.Zaten kitabı okuyunca da ancak böyle olunur deniyor.Tavsiye edilesi, bir çırpıda okunası bir kitap

Aslına bakarsanız kendi tarihimizi yabancılardan öğrenerek bu hale geldik. Hemen yanı başımızda türemiş dünya nın ilk profesyonel çalışan suikast çetesini deniz aşırı ülkelerin seyyahları-marko polo gibi- gelip anlatıyorlar ve istedikleri yorumları da katıyorlar.sonra biz de inanıyor ve onunla fikri altyapımızı oluşturuyoruz. Esasen cumhuriyet aydınlarının halktan kopuk olmasınn sebeplerinden biri de bıudur.halkı halktan olmayandan öğrenmek.Ancak isteyen arkadaşlar okuyabilirler ama bir daha ki seferde bizim tarihimizi başklarının elinden okumak isterseniz durun ve düşünün...

İstihbarat dünyasının içinde bulunmuş ve kendi tabiriyle ,dünyada ilk kez teşkilatı tarafından deşifre edilmiş birisi olarak perde arkası ilişkileri ve bu ilişkiler ardında devletin bulunduğu vaziyeti gözler önüne seriyor.Artık kopan her yaygara da, sebebi irtica olsun başka tür tehtitler olsun, siyaset yolunu tıkamak isteyenlere alet olan masum insanların bu tür bilgilere ihtiyacının olduğu aşikardır.Halka rağmen halka hizmet anlayışının bize verdiği zararları anlamak isteyen biri sadece bu kitaptan bile birçok şey öğrenecektir. Soru cevap şeklinde geçen bu nefis kitabı herkese tavsiye edilir bir eser olarak görüyorum.