E-Dergi

İsmail Şeker adlı yorum sahibine katılmamak zorundayım; çünkü kendisinin dediği gibi bütün oryantalistlere tarihi çarpıtan kişiler olarak bakmıyor yazar. Bazı müşteşriklerin yalnızca tarih için çalıştıklarını fakat bunların sayıca azınlıkta olduğunu belirtiyor, hatta bir kaç örnek de vermekle bu tür insanların olduğuna kat'i deliller sunuyor(Cezayir de yaşayan fransız müşteşrik misalindeki gibi)

Eleştiriden kitabın yorumuna geçecek olursak,kitap gayet hoş. İçine düşülen durumu hatırlatır bir vaziyette; müşteşrikler önce kendi tarihini sana öğretirler sonra seni kullanarak emellerine ulaşırlar.Nedendir bilmem, her ne kadar arap dünyasındaki durumu özetlese de biraz da bizim içine düştüğümüz durumu da özetliyor."Bugün kendi atalarına söven birileri varsa bunun sebibini artık çok da fazla düşünmeye gerek yok!" diye düşünüyorum.

bize yıllardan beri öğretilen basmakalıp eleştiriden uzak," biz yaptık oldu" sistemi içinde yapılan tarih eğitiminden birazcık da olsa uzaklaşıp,"dur, bir de başka bir gözle bakalım şu olaylara" demek isteyen insanlar için şu zamanlarda kitaplar çıkmaya hızlanarak devam ediyor.Ülkenin özgürlük ortamı geliştikçe ve insanlar birbirinin fikirlerine saygı göstermeye gayretlerini arttırdıkça bu tür yayınlar artacaktır.Elbette bu da hepimizin yararınadır.Çünkü gerçek ancak böyle öğrenilir, farklı açılardan bakarak.

evvela hasan sabbah ile ilgili neşriyatın çoğunluğunun yabancılar tarafından yazılmış olması -en azından benim için -tarihe ilgisizliğimizi gösteriyor. onun gibi dünyanın ilk organize cinayet ekibini oluşturmuş birini ve özellikle bizim açımızdan selçukluya bu kadar zarar veren başta nizamül mülk gibi birisinin sonunu hazırlayan birine bu kadar ilgisiz kalabilmek gerçekten çok üzücü. fakat yine de çeviri de olsa bu kitapların yayınlanıyor olması sevindirici olarak görülebilir.

gayet puslu ya da puslandırılmış tarihimizin bu türlü şahsiyetlerini anlamak için yazılmış kitaplarımızdan birisi. Bilindiği gibi birinci meclisin muhalif kanadının baş mevkilerinden birinde bulunan ali şükrü bey en sıkı muhalefetlerini lozan meselesi konusunda yapmıştı. Yayınevinin çıkardığı "lozan zafer mi hezimet mi" adlı kitabı da bu tür araştırmalar için birlikte gidecek türden. eğer siz de geçmişin tozlu raflarında gezinmek isterseniz kesinlikle tavsiye edilir.

Ne kadar güzel bir kitap olduğunu kaçıncı baskıda olduğuna bakarak bile anlayabilirsiniz. Tarihi ibret alarak okumak isteyenler için eşsiz bir kaynak. Eğer bir tek yerde kusur-ki kusur denmez- varsa fazla milliyetçi yazılmış olmasıdır. Çünkü tarih göstermiştir ki halifenin cihat çağrısına arabistan dan pakistan a birçok müslüman ülkelerden cevap gelmiştir. Eğer bunu noksandan saymaysanız ,yani romanda bir pakistanlı nın hatıratından parça olmayışını, noksaniyet namına birşey bulamayacağınız bir kitap.