E-Dergi

Vahdettin Han'ın yapıp ettiklerini tarafsız gözle vermeye çalışan bu eser, tarihçiliğimizin ideolojik süzgeçlerden kurtularak yeniden yazılmasına cesaret vereceğine inanıyorum. Vakti zamanında Necip Fazıl üstadın Vahdettin kitabını okumuştum, daha orta 3 talebesiydim. okulda öğretilen tarih bir uçta Necip Fazıl'ın (bana o zamanlar) ağır gelen dilinden anladığım tarih başka bir uçtaydı. bir de lisedeyken Yalan Söyleyen Tarih Utansın furyasıyla bütün tarih bilgim alt üst oldu. bir o yana bir bu yana savrulurken orta yolu kendim bulmaya çalıştım. Bir de Armstrong'un Bozkurt kitabı var o dönem ve sonrasını savrula savrula okumak için. sonra belgeler ve sağduyu konuşmaya başlıyor ve tarih zihninizde yerli yerine oturuyor. Bir de Jön Türkler ve Hürriyet ve İttihad Cemiyeti meselesi var, heralde onu da Şükrü Hanioğlu ayrıntısıyla yazacaktır. Sabırla bekliyoruz.

"korkuyu beklerken" başlıklı hikayesi, bazı yerlerini beğenmesem de, iç konuşmaların verilişindeki tereddütsüz kıvraklıkla bence en başarılı hikayesi. Ne Evet Ne Hayır adlı hikayeyi okurken parantez içlerinde, yazarın, modern insanın konuşurken gizlediklerine dair ironik yorumlarına hayran kalacaksınız.

ilber ortaylı'nın meselelere bakış farkını ortaya koyan, akıcı bir kitap. röportajlardan oluşuyor. tarih araştırması yapacak olan genç tarihçiler, tarih öğrencileri için yol gösterici ipuçları içeriyor. sonra 4 yıllık okulları bitirip boşta gezen üniversite mezunlarına da dolaylı yoldan hitap ediyor aslında: dil öğren (kendi ifadesiyle: resepsiyonistlerin konuştuğu ingilizceyi değil tabi), mantığını geliştir, geçmişine farklı ideolojilerin etkisinden uzak bakabilmeyi öğren... Tarih yorumlarını sağ veya sol görüşlerin etkisinde kalmadan kim ne der diye düşünmeden sağlam ve korkusuzca yap... daha pek çok öğüt. tarihe merak duyan herkes için güzel bir kitap. Sadece tarihçilere yazılmış değil.

orta 2'de iken bu kitabı bir günde okumuştum, tarlada kavun sularken. sonra da ilk işim bir defter alıp roman yazmaya koyulmak oldu. bir de "Dullar Kampı" olsa gerek, Afganistan'da yaşananları anlatıyordu. ayrıntılara önem vermeyecek yaştaydım. askere noldu, herat nası fethedildi önemli değildi benim için. teknik bakımdan kusurlu olabilir, içerden anlatılanlar belki beni çok bağladı yazarına.

öğrencilerimin elinden düşmüyor, sürükleyici bir kitap. bu kitapla ilk kez okumaya başlayanlar bile var. bundan sonra hemen serinin bütün kitaplarını okuyorlar. Sonra da "yeni kitabı çıkmayacak mı" diye soruyorlar. Hasan Nail Canat'ı rahmetle anıyorum. liseye kadar kitap okumamış çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için kullanılabilecek bir kitap