E-Dergi

Çocuklara yönelik olarak muhteşem hazırlanmış bir kitaptır. 7-10 yaş arasındaki çocuklar için çok daha uygun olabilir diye düşünüyorum. Hem kış hem de ve özellikle yaz tatilinde çocuk ve anne/babasının birlikte yapabileceği çok güzel faaliyetler var. Kitabın baskı kalitesi ve spiralli yapısıyla kullanım kolaylığı da çok iyi. RedHouse yayınlarının bütün eserleri çok kaliteli zaten. Kitapyurdu'na bu satış fiyatı için ayrıca bir teşekkür etmek gerekiyor.

Dostoyevski, Gogol, Tolstoy, Gorki gibi Rusların en çok bilinen yazarlarının muhteşem eserlerini -ki özellikle Karamazov Kardeşler için geçerlidir- okumuştum, ancak Puşkin okumamıştım. Ruslara, "hatırladığınız ve okuduğunuz bir Rus yazarı söyleyin" diye bir soru soran bir programda ezici üstünlükle Puşkin cevabı alınınca merak edip okudum. Dostoyevski'nin haysiyet, meslek şerefi, onur, hak/hukuk gibi kavramlarının öncülü olduğunu düşünüyorum. Tolstoy ve Gorki nasıl romantik esintiler taşıyorlar ve dünyada yapılan kötülük yine dünyada çıkıyorsa -ki böyle olmaz-, Puşkin ve Dostoyevski realist olarak şeref/haysiyet/hak kavramlarını masaya yatırıyorlar. Rus edebiyatının ilk büyük adamı Puşkin'in bu kısa öykülerini edebiyat ve yukarıdaki konuları sevenlere tavsiye ederim.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi strateji kitaplarından birisidir. Sun Tzu, Savaş Sanatı'nda savaşın bir aldatmaca olduğunu iddia eder, ki o devirde öyledir. Ancak, Clausewitz kabul etmez. Kimi ne kadar nereye kadar aldatabilirsin'e getirir sözü. Strateji'nin doruk noktalarından birisidir bu kitap. Napoleon'un yaptığı hatalar detaylarıyla incelenmiş ve anlatılmıştır. Bu kitabın, diğer strateji kitaplarında olmayan en önemli kısmı ise "savaş dehası"dır. Yönetim teorilerinin de kaynağı olan bu deha analizinde, Clausewitz, en önemli tetikleyiciyi "şerefini/onurunu korumaya verir". Peki bu deha"nın deha olduğuna nasıl karar verir Clausewitz? Cevap kitabın içinde. Bu kitap, Amerikan Harbiye'si olan West Point'in ana kitaplarından birisidir. Bu muhteşem kitabı, Stratejiyle ve Yönetim Felsefesiyle ilgilenen herkese şiddetle tavsiye ederim.

Stefan Zweig'in hayatında tamamlayamadığı, Balzac'a benzer şekilde kağıtlarda kalıp vasiyet edilmiş bir biyografidir. Stefan Zweig kitaplaştırıp üstünden geçip Balzac'ın yaptığı şekilde düzeltmediği için kendi romanları gibi değil. Çok fazla tekrar var, zaman zaman sıkıyor. Ancak, Balzac'ı anlamak için muhteşem bir eserdir. Balzac'ın Mösyö Grandet gibi bir paraya tapan bir kişiyi nasıl bu kadar içten tarif ettiğini de Vadideki Zambak'ı da anlamak için bu eser okunmalı diye düşünüyorum. Sonunda, yağmurlu bir günde Victor Hugo sırtlıyor Balzac'ın tabutunu, insan üzülüyor. Hayatın ne kadar geçici olduğunu hissediyorsunuz iliklerinize kadar.

Ve sonunda Türkiye "De Re Militari"ye Türkçe olarak kavuştu. Bu eser, Sun Tzu'nun Savaş Sanatı gibi strateji üzerine değil, çoğunlukla taktik üzerinedir. Orduda (veya herhangi bir organizasyonda) en önemli olan olayla: işe doğru adamın alınması ve eğitimi ile başlar. Organizasyon yapısı ile devam eder. 3.Bölüm'de savaş taktiklerini anlatır ve son bölümde şehir savunması ile bitirir. Ayrıca, son bölümde küçük bir donanma bölümü de vardır. Bu kitabın en önemli etkisi, Makyavelli tarafından incelenmesi ve Savaş Sanatı adındaki strateji başyapıtının ilhamını oluşturmasıdır. Strateji, yönetim ve organizasyon üzerine ilgilenenlerin mutlaka kütüphanelerinde olması gereken bir eser. Çevirenlere yayınlayanlara ve bize ulaştıran Kitapyurdu'na teşekkürler.