Toplam yorum: 3.101.059
Bu ayki yorum: 5.600

E-Dergi

SALVAMEA Tarafından Yapılan Yorumlar

25.07.2024

Maverdi'nin kitabını sormuşsunuz. Maverdi 1000li yılların başında fıkıh, Quran ve siyaset bilimi üzerine kitaplar yazmıştır. Bence, Türkçe’ye çevrilmiş en önemli kitabı “Maddi ve Manevi Yüce Hedefler”dir. (Orjinal adı Dünya ve Din Hayatında Etik’tir). Erdemler üzerinedir. Türkçe’ye çevrilmiş bir diğer kitabı Yönetimin Esasları’dır. (Orjinal adı Yöneticilere Tavsiyeler’dir). Maddi Manevi Yüce Hedefler kitabındaki bir hadis olan “anlamadan okunan Kuran’da/kılınan namazda hayır yoktur”, ile yorumunda bahsettiğim Nizamülmülk’teki “bir karar almak istediğinde, bir kadına sor, ne diyorsa tersini yap” hadislerinin karşılaştırması bile aradaki dehşet düşüşe delalet eder. Eğer Bağdat’taki mantığı koruyabilseydik, sadece ilim bilim değil, gelmiş geçmiş en büyük yönetim kitabı olan 1975 baskılı Yönetim adlı kitabı, Peter Drucker’ın yerine biz yazardık diye düşünüyorum.
08.07.2024

Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Yorumunuzda benim katılmadığım hususlar hakkında, size ve Kitapyurdu okuyucularına birşey katabilmek ümidiyle bir kaç cümle yazmak istedim. Birincisi, benim sadece ticaret oyunları kısmına odaklandığımı söylemişsiniz, oysa yazar pazarlama üzerine odaklanmış. İkinci ve daha önemli olan konu şudur: algı üzerine o kadar çok kategoriye girmenin kolay olmadığını belirtmişsiniz, ve algı her yerdedir, bir düzene gerek duymaz diyerek Aristo’nun retorik’inden çıkmış bir maksim gibi bir cümle kullanmışsınız. Size, Sokrates’le cevap vermeye çalışacağım: bir şeyi düşünmüş bir kişi öncelikle bir tanım yapmalı ve bu tanıma göre bölüp toplamalı. “İşte ben buna vurgunum Phaidros” diyor Sokrates (Platon’un Phaidros kitabında). Bir işi iyi incelemiş düşünmüş bir kişi, konuşmadan yazmadan önce tanımı üzerine çalışmalı ve kategorizasyon yapmalı. Yoksa konuşmamalı, diyor Sokrates. Tekrar teşekkür ederim.
23.06.2024

Her çocuğun anne babası üzerinde hakları vardır. Bunlardan birisi de bir insanın gerçekten yaşamasını sağlayan üç gücün yönlendirilmesidir ve tetiklenmesidir: zihinsel, entellektüel ve bedensel güçler. Çocuğunuzun zihinsel ve ruhsal yolculuklara çıkmasını sağlamak, bedensel güçlerin tetiklenmesi kadar önemlidir. Çiftlik Anatomisi, bir çiftlikte olması beklenen bölümler ve tasarımları (örneğin bir tavuk kümesinin nasıl olması gerektiği), makineler, aletler, toprağın kimyası, sebzeler, inek çeşitleri gibi listeleri ve çizimleriyle, 5-8 yaşları arasında çiftlik oyuncaklarıyla oynamayı seven (veya bir çiftlik ziyareti yapmış olan) bir çocuğun ilgisini çekebilir. (Kitapla ilgili birkaç kritik husus var: kitap ABD orjinli olduğu için bayağı bir kelimenin Türkçe karşılığı/tercümesi yoktur, ayrıca şarap yapımı ve domuz jambonu yapımı gibi birkaç sayfa da bulunmaktadır.)
23.06.2024

Marco Polo’nun 1271’le 1295 arasında 24 yıl boyunca babası ve amcasıyla yaptıkları 24.000 km’lik Venedik’ten Kubilay Han’a gidip geri döndükleri yolculuğun kitabıdır. Kitap, 17-18. Yüzyıllarda ciddi bir eleştirel incelemeden geçirilmiş, başta Çin Seddi’nin olmaması ve diğer pek çok hata üzerinden Marco Polo’nun esasında böyle bir yolculuk yapmamış olduğuna ve sadece Türkiye/İran’da ticaret yapıp, duyduklarından ve (özellikle İranlı bir seyyahın kitabından) okuduklarından bu kitabı yazdığına kanaat getirilmiştir. (işte bundan dolayı, insan yiyen kabileler gibi pek çok şey hayal ürünüdür) Duyduklarından/Okuduklarından olsa da bu kitap yine de güzeldir: 1. Hz.İbrahim’in öğretisini benimsemiş olan Brahman’ların dürüstlüklerini, 2. Türklerde/Tatarlarda kardeş/yeğen iktidar kavgalarını, 3. Bir tüccar beyinlinin mücevher ve ticaret ile ilgili konulara odaklanıp, en kritik konuları ıskalamasını okuyunca insanı düşündürüyor.
23.06.2024

25 senesini çocuklarla konuşmaya adamış felsefe profesörü Jana Mohr Lone’un yazdığı bu kitap muhteşemdir. Kitabın birinci kısmında, “insani varlıklar anlama ilişkin sorularla meşguldür” gibi alıntılar ve üstat Dewey’in ışığıyla, “düşünme eğitiminin” çocuklardaki hayret/merak, sorgulama ve refleksif düşünce ile birleştirmek için motivasyonlarını anlatır, ikinci kısımda, pedagojik yaklaşımları verir ve felsefi duyarlılığın bir görme biçimi/bir yaklaşım/bir kültür olduğuna sözü getirir, üçüncü kısımda (200 sayfa) ilkokul, ortaokul ve lise için örnek felsefe derslerini listeler, son kısımda ise yine üstat Dewey’in eğitimin “bir çocuğun yetkinliğini ve amaçlarını anlaması için bir araç” tanımıyla birlikte felsefe eğitiminin katkılarından bahseder, İYİ DÜŞÜNME’nin sağlanması olarak bitirir. İskandinav ilkokullarındaki etik dersine referans olmasa da, Kuran’daki en kritik konu olan tefekkür üzerine bu kitabı, dünyaya değer katma niyeti olan bütün öğretmenlere ve anne babalara tavsiye ederim.