E-Dergi

Cennet inancı, Allah'ın emirleri doğrultusunda yapılan iyi faaliyetler neticesinde verilen bir mükafat yurdudur. İşte bu eserde hocamız Osman CİLACI beyefendi,cennet inancını mukayeseli bir şekilde
diğer dinlerle birlikte ele almış ve gerçekten çok ilginç noktalara değinmiştir.Diyebilirim ki,şimdiye kadar cennet inancıyla ilgili bu kadar ilginç görüşlere rastlamamıştım.Bu kitaptan çok şeyler öğrendim.Yalnız acizane bir eleştiri yapmak gerekirse,kaynakları gösterirken,dipnotlarda bazan ilk kaynaklar yerine tali kaynaklara başvurulmuş.Aslında bizzat ulaşılabilecek kaynaklar varken gidip diğer ikincil,üçüncül derecedeki kaynaklardan bilgi aktarmak bilimselliğe gölge düşürür.Akademik çalışmalarda bu tür davranışlar hoş karşılanmaz.Mesela bir hadis-i şerifi naklederken bu kitapta hadisi bir ansiklopediden veya başka bir yazarın yazmış olduğu bir eserden nakledilebilmektedir.Aslında mezkur hadis-i şerife bizzat hadis kaynaklarından ulaşılabilecekken bu şekilde bir dipnot gösterimi akademik çalışmaya,bilimselliğe terstir.Bunu acizane söylemek zorundaydım.Çünkü bu şekilde aktarılan kaynaklar kitapta bir hayli var.Onun için kaynaklardan iktibas yapılırken bizzat kaynağın kendisine,eğer mümkünse ilk kaynağa inmek gerekir.Ama bunun dışında konu olarak kitap gerçekten harika bir şekilde bize cenneti anlatmakta,tasvirler yapmakta,diğer dinler ve hatta bu dinlerin mezheplerine varıncaya kadar cennet inancının çeşitliliğini bize sunmaktadır.Hocamıza Allah razı olsun diyor bundan sonraki ayatında da kendisine acizane muvaffakiyetler temenni ediyorum.

İslam Dini insanlığın kurtuluşu için gönderilmiş en son dindir ve bunda şüphe yoktur.Ancak gönderildikten sonra insanlığın bu gönderilen emir ve yasaklara uyması Allah tarafından istenmiş,buna uymayanlar ve inanmayanların cezalandırılacağı açık şekilde dile getirilmiştir.İşte müellif bu eserinde daha önce kendisinin ağır eleştirilere maruz kalmasına sebep olan evrensel kurtuluş tezini dile getirmekte,sanki müslümanların değil tüm insanların Allahın rahmetinden yararlanacağı görüşünü savunmaktadır.Buna delil olarak da Kur'an'dan anlamı gayet açık ve sarih olan belî olan ayetleri keyfi tevillerde bulunarak tüm insanlığı Allah'ın rahmetine dahil etme çabası içindedir.Oysa Cenab-ı Hak Kur'an'da inananların ve kendi emirlerini yerine getirenlerin mükafatlandırılacağını,diğerlerinin ise cezalandırılacağını,hatta amansız bir cezaya çarptırılacağını defalarca çok açık bir şekilde dile getirmesine rağmen yazar,diğer dinlere mensup kişileri de Allah'ın rahmetine dahil etme çabası içindedir.Bunun için de özellikle Kelam ilmiyle uğraşan geçmişteki ve günümüzdeki değerli ilim adamları başta olmak üzere Tefsir ve Hadis ilmiyle uğraşan müfessir ve muhaddisleri insafsızca suçlayarak hepsine çatan bir üslup içine girmektedir.Esas önemli olan da yazarın anlamları gayet sarih olan ayet ve hadisleri keyfi yorumlayarak esasında hiçte öyle anlaşılamayacak manalar vermesidir.Bu gerçekten tehlikeli bir yaklaşımdır.Arapçada esas olan önce kelimeye ilk mananın verilmesi,eğer gerekirse mecaz ve diğer manaların verilmesidir.Oysa yazar, bu eserinde müslümanların haricindekileri de ilahi rahmet çerçevesine sokabilme gayretiyle ayetleri ve hadisleri keyfi anlamlar vermek suretiyle bir anlamda onları (belki biraz ağır olacak ama) sanki tahrif etme girişimindedir.Bu ise müslüman bir ilim adamına yakışmayacak tutumdur.Kur'anda Allah,kimlerin kurtuluşa erdiğini,ilahi rahmetten kimlerin faydalanacağını,kimlerin cenneti hak edeceğini,kimlerin ikaba düçar olacağını ayetlerle hiçbir yoruma gerek kalmayacak şekilde açıklamıştır.İllaki diğer insanları da buna dahil etmek için ayetleri ve hadisleri çarpıtmanın,insanı şaşırtacak derecede başka başka manalar vermenin bir anlamı yoktur.Allah eğer isteseydi tüm insanların ilahi rahmete dahil olacağını söylerdi ve bundan da aciz değildi.Ama o sadece İslam'a girenlerin,onun emir ve yasaklarıyla amel edenlerin mükafatı hak edeceğini bildirmiş,kafirlerin,münafıkların ve müşrüklerin ise amansız bir şekilde cezalandırılacağını açıklamıştır.Kur'an'ın başından sonuna kadar bununla ilgili ayetler yoruma gerek bırakmayacak derede açıktır.Yazar,bu eserinde insancıllık yapmak (hümanizm) adına manası gayet açık ayetleri keyfi olarak yorumlamakta bir sakınca görmemiştir.Müellifin bu tavrı beni hayret ve dehşete düşürmüştür.Konuyla ilgili uzmanların da okuyunca hak verecekleri üzere ayetlere nasıl bu manaları verdiğini ise anlamak mümkün değildir.Eser, yazarın daha önce bazı yerlerden kovulmasına sebep olan bu tezi içermektedir.Ama ben yine de Musa Carullah Bigiyef'in masumane bir niyetle bunu yaptığı hüsnü zannındayım.Yine de ictihadda isabet edenin iki isabet edemeyen alimin bir sevap alacağını göz önüne alarak ilmi alanda sarf ettiği gayretlerinden dolayı Allah ondan razı olsun diyorum.Allah kendisine rahmet eylesin.

Oryantalizm batının İslam âlemini tanımaya başlamasından itibaren ona karşı ilk dönemlerde üstünlük kuramaması üzerine bu camiayı tanıyarak içerden çökertme girişiminin diğer adıdır.Çoğu İslam dünyasını ve iİslami bilimleri araştırmak bahanesiyle müslümnlar araına fesat tohumları ekme gayretlerinin bir metodudur.İşte okuduğum bu küçük aslında değeri çok büyük olan bu eser bu konuyu gerçekten bütün ayrıntılarıyla kısa ve öz olarak dile getirmektedir.Gerçekten bu eserden faydalandım.Oryantalizmi tanıma adına esasında müslümanların okuyup bilgi edinmesi gereken bir kitap.İslam Mezhepleri Tarihi uzmanı olarak şimdiye kadar yaptığım akademik çalışmalar içerisinde bile rastlamadığım değerli bilgilere ulaştım.Gerçekten tüm müslümanlara tavsiye edebileceğim bir eser.Kitabın yazarı Mustafa es-Sıbâî'den Allah razı olsun.

Bir İslâm Mezhepleri Tarihi uzmanı olarak kitaptan memnun kaldım.Ancak,kitapta konular fazlaca tekrar edilmiş.Yani aynı düşünceler mükerrer olarak sürekli dile getirilmiş.Bu açıdan kitabı okurken biraz sıkıldım.Ama genel olarak kitaptan memnun kaldım.Hz. Hüseyin'in taşıdığı misyonu çok güzel bir şekilde ibret verici nitelikte dile getirmiş.Küçük,şirin bir kitap.