On-on beş gün kadar önce, konuk olduğum bir evde; okumak üzere bir kitap aramak amaçlı ev sahibinin kitaplığını karıştırırken, Kırmızı Pazartesi çarptı gözüme.. İlk çevirisi yayınlandığında almış, keyifle okumuş idim.. Ama üzerinden neredeyse kırk yıl geçmiş, keyifli olacağını düşündüm; tekrar okumanın.. Arada geçen dönemde Marquez'in okuduğum her kitabı bana büyük keyif vermişti çünkü..
Başladım ancak kısıtlı olan misafirlik süremde bitiremedim romanı..
İnsanlardan kitap ödünç istemek, adetim değildir pek..
Kendi kitaplığımda olması gerekti öte yandan; eve dönünce bitiririm dedim kendi kendime.. Ancak eve döndüğümde, kitaplığımdaki baskısını aradan geçen senelerdeki sayısız taşınmalarda (ki bazılarında kitaplığımı kuramamış; su baskınına uğrayan bodrumlara emanet etmiş idim, kitap kolilerimi; muhtemelen o nedenle) kaybettiğimi fark ettim.. Bu roman, yarım kalamazdı..
Hemen sipariş edip yeni baskısını aldım.. Yoruma gerek yok, yorum budur.. Marquez, büyük bir insandır.