Toplam yorum: 3.081.709
Bu ayki yorum: 1.389
E-Dergi
systemofadown81 Tarafından Yapılan Yorumlar
roman iki bölümden olusuyor. ilk bölüm modernizme yapılan etkileyici bir elestiri olmus, mükemmel bir sistem elestirisi. üslup tek kelimeyle harika. o dönemde böyle bir romanı dosteyevski'den baskası yazamazdı diye düsünüyorum. ikinci bölüm daha bir dostoyevski romanı havasında. hem üslup hem de icerik olarak. klasik eser okumayı sevenlerin ve tabiki dostoyevski'den keyif alanların severek okuyacaklarını düsünüyorum. farklı bir roman.
kitapyurdu'ndan alıp okudugum bir kitap. cok uzun olması ve detaylara cok girmesinden dolayı yer yer sıkıldıgımı söyleyebilirim. ama tarihi roman olarak basarılı denebilir. kurgusu güzeldi. yazarın önemli ve gerceküstü iddaaları cok gercekci ve inandırıcı bir dille yazması etkileyiciydi. osmanlı'dan da sık sık bahsetmesinden dolayı (voyvoda'nın can düsmanı, nefret ettigi ülke olarak) bizler icin ayrıyetten ilgi cekici olmasını saglamıs.
yazarın okudugum ilk kitabı ve yazarla tanısmak icin cok gec kalmısım dedirten kitap. kitabı elime alıp birkaç sayfa okuduktan sonra cok etkilendim. inanılmaz bir dili var, kelimeler kelime olmaktan cıkıp melodiye dönüsmüs yazarın kaleminde. sürrealist bir roman, hayalle gercek arasında gelip gidiyor. konusunu cok övemem ama dili mükemmel, elinizden bırakamıyorsunuz. ki önemli olan da bu zaten bence.
kitabı okumak keyifli, her ne kadar mantıgıma uyduramadıgım kısımlar olduysa da kitaptan kopmadım ve ben de bir çok yorumcu gibi zevk aldım bu romandan. aksiyon romanı olarak adlandırılabilir ama işin içine fizik, olasılık, matematik ve bilimsel veriler de giriyor ve gelecegin öngörülebilirligine kadar gidiyor konu. benim de tavsiye edecegim etki bırakabilecek bir roman.
Yeni baskısı yapılmadıgı için sahaflarda uzun süre arayıp bulamadıgım, ithaki yayınlarının yeni baskı yaptıgını görünce sevinçten havalara uçtugum kitap. Keşke beklentilerimi karşılayabilseydi. Kült bir roman ve konu olarak tamamen bana hitap ediyor. Gözünü hırs bürümüş zengin bir borsacının kaybetmeye olan tahammülsüzlügünü, lüks tüketim ve marka takıntısını anlatmış yazar. Öyle ki en iyisine sahip olmak da kesmiyor artık kahramanımızı ve başka yollara başvuruyor. Ancak beni hayalkırıklıgına ugratan yazarın dili oldu. Çok fazla marka ismi vererek sürekli insanların ne giydiklerini anlatmış ve anlaşılmaz bir dil kullanmış.