Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

efulimay Tarafından Yapılan Yorumlar

18.07.2011

Felsefe bir sorgulama ilmi. Sıkıyor ve insan beynini yoruyor. Çok sıkıcı ve elbette bir o kadar da yorucu çamaşır yıkama işine alternatif olarak çamaşı makinesnin icadı gibi; sıkıcı ve yorucu görünen felsefeye harika bir çözüm bu kitap. fıkralar, karşılıklı konuşma havası ve çok derinde çok daha fazlası. yalnızken okuyun. suratınızda oluşacak koca bir gülümseme çevrede merak oluştursun istemiyorsanız tabi. ha bir de içinden herhangi bir fıkrayı muhakkak biriyle paylaşma ihtiyacı hissedeceksiniz.
18.07.2011

"Dava adamı olmak" nedir? Dava adamı olmak her zaman o davanın baş aktörü olmak demek değildir. Bir de davanın hizmetinde olan sessiz kahramanlar vardır ki. Duyanlara sessizlikleri sağır edici güçtedir. Sesleri arşı titretebilir. Bir dava adamı Bekir Berk. Sessiz de değil üstelik. Davasına davalarla hizmet etmiş ve bir ömrü bir davaya adamış, ömrünü davası ile süslemiş bir kahraman. Bekir Berk olmak ne yüce olmalı. Onu okumak da bir o kadar değerli.
18.07.2011

hevesle alıyor, heyecanla okumaya başlıyor, önce çok seviyor sonra tekrarlardan sıkılıp bırakıyorsunuz.
18.07.2011

Kitap sıkıcı bir biyografi kitabı değil. Sevenlerinin gözünden bir güvercin hikayesi sunuluyor bize. Ağlıyorsunuz öyle laf gelişi ağlamak değil bazen sesli sesli ağlıyorsunuz. Kahraman dediğimiz kişi kimdir. Yokluktan varlığa çıkan ve kendi masalını yaşayan bir kahramanın hikayesi işte. Etkileyici.
18.07.2011

Madde - mana felsefede ve özellikle tasavvufta bir bütününayrılmaz parçalarıdır. Mana dünyasından bakarken madde hakimiyetini ve gücü her şeyin üstünde tutan adeta maddeye tapan bir adamın hikayesini anlatıyor bu roman. Ama arka planda bir güç sorgulaması, ölümsüzlük arayışı irdeleniyor. Franz Kafka nın Dönüşüm romanındaki sıradanlaşma eleştirisine benzer bir durum var bu romanda da. Maddeleşme ve makineleşme. Calud bir makineye dönüşür. Çünkü daha en başta bir köle olarak satılırken de ona bir makine olarak bakılmış erkeklik organı bile bir ölçüt olarak alınmıştır. Zamanla makineler yapması ve son olarak da dünyaya hakim olacağı o büyük gücü yakalamaya çalışması bu bağlamda mantıklıdır. Beklenendir. Oysa orda bir yerde tam da evinin içinde bir çocuk vardır. zamana, maddeye ve makineye inat hep çocuk kalan, hiç büyümeyen. ironik olan ise maddeye (demire) Calud'dan daha fazla gücü yetmektedir. Kısaca yazar bize görünen dünyayı sunuyor. Sadece maddeleşen bir dünyada sadece madde yanımızla hatırlanıp anılmaktayız. Oysa makine kadar güçlü olsak da çocuklarımızın ölü doğması hala mananın elinde. Bu kitapta bir mana olmalı.