E-Dergi

Kitaptaki Nayman Ana ve Mankurt arasındaki diyaloglar ve bundan oluşan efsane oldukça etkileyiciydi. Kitapta Kazak, Kırgız ve Rus kültüründen izdüşümler mevcut. Kitabın devamı niteliğindeki Cengiz Han’a Küsen Bulut adlı kitabı da okumayı unutmayın.

Kitabın birinci kısmı başarılı ve sürükleyici. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam'a dair dönemin İran'ında yaşanan entrikalarla ilgili anekdotlar mevcut. İkinci kısmı ise pek beğenmedim, sıkıcı geldi. Afrikalı Leo daha güzeldi. Yorumlarda da zaten birçok kişi ikinci kısımdan dem vurmuş.

Van Gogh’u hep sevmişimdir. Kendisi bir bipolardı ve onun doğum günü Dünya Bipolar Günü’dür. Bir bipolar hastası olarak onun mektuplarından oluşan bu kitabını okuyarak onun ruh halindeki sancıları daha iyi anladım ve benim ruhuma epey dokundu. Van Gogh’un tertemiz bir yüreğe sahip olmuş olduğu birçok yönden anlaşılıyor. Zor bir hayat yaşadı gerçekten. Ruhu şad olsun.

Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya hakkında derinlemesine lokal bilgileriniz yoksa bu kitabı boşuna okumayın derim. Yoksa hiçbir şey anlamazsınız ve sadece kitabı okudum dersiniz. Yani kitapta sadece Bosna-Hersek hakkında özel olarak bilinmesi gereken şeyler bile var. Ben uluslararası ilişkilere meraklı biri olarak kitabı okudum. Okuduktan sonra dedim ki, Davutoğlu iyi kötü bir dış politika denklemi kuruyor ama dışişleri bakanlığı döneminde nasıl oldu da dış politikası böylesine başarısızlıklar ve yanılgılar üzerine kurulu oldu, ilginç doğrusu. Demek ki bazı şeyleri denklem dışında tutmamak gerekiyormuş…

Cesaretin ve üstün nitelikli eğitimin bir insana neler yaptırabileceğini bu kitabı okuyarak anlayabilirsiniz. Gertrude Bell Ortadoğu haritasını çizen heyette bulunmuş bir doğu bilimcidir. Kendisi Oxford mezunudur. Bu kitap Gertrude Bell’in Ortadoğu üzerine nasıl uzmanlaştığını ve aşiretlerle iletişime geçip nasıl bir network oluşturduğunu gözler önüne seriyor. Bell kadın başına çağının ilerisinde bir isimdi.