E-Dergi

Harika bir kitap. Rousseau'nun düşünce yapısını çok seviyorum, beni çok etkiliyor. Dil oluşum ve gelişimini iklime bağlaması çok güzel. Biraz Montesquieu etkisi gözlemleniyor gibi. Okumanızı tavsiye ederim...

Frederik utopik bir felsefeci gibi olaylara yaklaşarak Machiavelli'yi eleştirmiş. Oysa Machiavelli realist bir yazardır. Görüşlerini beğenirsiniz beğenmezsiniz, o gerçek realiteye ve kendi dönemine kadar olan siyasi yönetimlere bakarak eserini yazmıştır ve onun dedikleri bugün hala birçokları tarafından uygulanır. Frederik'in verdiği bilgiler insanın hoşuna gidiyor ama diğer filozofların ütopik söylemleri gibi anca lafta kalıyor. Machiavelli'yi çok anladığını düşünmüyorum açıkçası. Fikir edinmek için iki kitabı da okumanızı öneririm.

Devlet yönetimi ve devlet adamını tanımlayan güzel bir eser. Günümüze kadar birçok düşünür Machiavelli'yi ve eserini çok ağır şekilde tenkit etmiştir, lakin yazar çok realisttir ve kendi döneminin şartlarına göre bir kuram ortaya koymuştur. Bundan dolayı eser çok kıymetlidir. Türkçe çevirisine gelirsek pek beğenmedim, özellikle yazarın metnin birçok yerinde "Ne ki" kelimesini çok kullanması beni aşırı irite etti, sanki Türkçe de bunu karşılayacak başka bir kelime yok. Ezcümle okumanızı tavsiye ederim.

Le Goff iyi bir Ortaçağ tarihçisidir. Tarihi dönemlere ayırmak onu daha iyi ve kolay kavramamızı sağlar, yazar Avrupa Tarihi üzerinden bu örnekler vererek açıklar. Yalnızca Le Goff'da sevmediğim şey diğer kefere Frenk tarihçileri gibi Avrupamerkezci bakış açısından kurtulamaması. O da diğerleri gibi dünyanın merkezini Avrupa olarak görmektedir.

Çok hayalperest bir yazar. Mülkiyetin eşitsizlik olduğunu Rousseau'dan öğreniyoruz ancak insanlar artık bunun tadına vardıkları için siz insanları mülkiyetten mahrum edemezsiniz. Proudhon güzel bir şema sunuyor bize ama ötekileştiren bir şema bu. Zira bu sistemi deneyen devletler oldu lakin yıkıldılar, çünkü kendi hırsları ideolojilerinin önüne geçti. Fazla anarşist olsa da yinede okuyun...