E-Dergi

Okyanusa acilan ihtiyar bir balikcinin nasil ilgi cekici bir hikayesi olabilir ki diye dusunebilirsiniz. Hemingway`in basarisi da burada yatiyor. Kendinizi anlatimin gercekligi, basitligi ve dogalligina birakinca hikayeye hemen isiniveriyorsunuz. ihtiyar adamin derdine ortak oluyorsunuz. Bizim yazarlarin tenezzul edip ustune kalem oynatmayacagi bu siradan hikaye yazara nobel kazandirmis. Basarisi abartilmis diye dusundugum olmadi degil. Ancak edebiyatin hayatla bu kadar ic ice olmasinin odullendirilmesi takdiri hakediyor.

Okudugum ilk Paul Auster romani. yazar ve kitap ile ilgili olumlu dusunuyorum. Yazarin kalitesini gosterdigi ust duzey anlatim ve zeki diyaloglarla karsilasacaksiniz. Bastan sona surukleyiciligini ve canliligini koruyor. Tesaduflerle dolu bir roman. Cok karmasik iliskiler ve olaylar tesaduflerle birbirine baglaniyor. Saheser bir kitap beklentisi icinde olmazsaniz memnun kalacaksiniz.

Ahmet Altan yine en iyi bildiği duyguları, düşünceleri yazmış. Son dönem Türk edebiyatçıları gibi vıcık vıcık hikayeler anlatma basitliğine, çeviri edebiyat taklitçiliğine girmeden hesapsızca ne hissediyorsa onu anlatmış. Tanriyla diyalogları, psikolojik tahlilleri, cinselliği aşırı bulanlar olacaktır ancak ahmet altan bunlar olunca güzel yazıyor. bunu harmanlamayı biliyor. Bir başyapıtla karşı karşıya değiliz ama en azından yalnızca kendine benzeyen bir roman okumuş oluyoruz.

Yazarın romansı roman dediği bir kitap. İçinde yine yazarın adını koyduğu on farklı türde roman girişi var, hepsi de yarım bırakılmış. Esas hikaye ise okurun okuma süreci ve tercihleri ile yazarın ürettiği eser arasındaki ilişkinin niteliği. Yazar ne kadar okura yaklaşıyor, okur ne kadar yazarı veya yazılanı önemsiyor ve ne için okuyor, konularını merak edenler için öğretici bir kitap. Kitap okumak veya yazmak isteyenler için zihin açıcı.

Yazarın meskalin denilen bir çeşit uyuşturucuyu suyla yuttuktan sonraki duygu ve düşüncelerini paylaştığı deneysel bir kitap. Meskalin etkisiyle "Adem'in yaratıldığı günün sabahında gördüklerini görüyordum: çıplak varoluş mucizesini, anbean yenilenen mucizeyi." demiştir. Kitap aynı zamanda bir batı resim sanatı tarihi ders notu niteliğinde olduğu için bahse konu resimlere bakmadan beklenen etkiyi yapabileceğini sanmıyorum. Cennet ve cehennem bölümünde ise dini inanç ve düşüncenin bilimin bulgularıyla olan paralelliğine vurgu yapılıyor. Yazarın iştahlı anlatımı biraz Meskalin olsa da içsek dedirtiyor.