Toplam yorum: 3.080.622
Bu ayki yorum: 300

E-Dergi

guraba_ Tarafından Yapılan Yorumlar

23.12.2023

Hayatta en çok gözümüzden kaçan belki de en mühim hususiyetlerdendir insanın kendisi ve kendisi dışındaki varlıklarla irtibatı. Biz bu meseleyi hep basite indirger "nemelazımcılıkla" veya "ne olacakki" vurdumduymazlıklarıyla savurur geçeriz. Oysa insanın varlıklar irtibatı hem insan hem de müslüman olmanın yansımasıdır. Hâl böyle olunca bize yol göstericimiz olan Rabbimizin emri ve Efendimizin sünneti devreye girer. Böylece bu düsturlar bizi nefes alıp veren insan mesabesinden kemâl, güzel bir insan olmaya doğru çıkarır. Tabi bu yola uyduğumuz ve izlediğimiz kadarıyla olur bu hâl...

İşte tam olarak bunları anlatmış hocamız. Ve gayet güzel ve veciz bir üslupla. Biraz su katılsa belki uzayabilir ve daha çok istifade edilebilirdi belki kitaptan ama böyle münasip görülmüş. Ayrıca kitapla ilgili sinek mesabesinde olup bi tık soğuk kaçan, burnuma kötü koku gelen meseleler oldu. Ama yine de tavsiye olunur.
23.12.2023

Son yüzyılın hem en mağruru hem en mağdur'u olan kadın'ı anlatan hikayeler...

Bir varlık aynı anda nasıl uç olabiliyor. Şöyle efendim:

En mağruru oluyor. Çünkü; adına dernekler kuruluyor, adına evler kuruluyor, adına kanunlar çıkarılıyor, haklısın deniyor, güçlüsün deniyor, yaparsın deniyor, şakşaklanıyor ve tahrik ediliyor...
En mağduru oluyor. Çünlü; erkeğin kaba kuvveti altında eziliyor, dövülüyor, öldürülüyor...

Bu kadını bu hale getirenler kadını iki uçta görürken muhtemelen keyif cigaralarını tüttürüp, kadehlerinde viskilerini yudumluyorlardır bilmem kaç tane kadın hizmetçisinin olduğu malikanelerinde...

Oysa kadını olsun, erkek olsun şu üç günlük fâni de ancak ve ancak Allah ve Rasülüne tâbi olmakla mutlu olabilir. Yoksa hani kodaman, siyasetçi, şakşakçı bir insanın içine mutluluk verir de onun dünyası ve ahireti bayram olur...

Rabbim Rasim abiye de gani gani rahmet eylesin bu vesileyle, âmin.
21.12.2023

"Batı ki sırtımda paslı bıçaktır." diyor şair. Bu 300 senelik sırtımızdaki bıçağı yerinden oynatan olsa da tamamen kimse çıkaramadı. Çünkü bu bıçağın çıkarılması İslâmi hatta büyük bir İslâmi ele muhtaç. Öyle ya çıkarmak yetmiyor. Verdiği tahribatı temizlemek bir yana, üzerine daha güzelini sunmak yani İslâm'ı ikame etmek var. Rabbim bizleri hâdim ve memur eylesin, âmin.

Yazar bu hakikati 1975 yılı gibi sıkıntılı bir zamanda, cesurca yazmış. Kitap edebiyatçı kaleminden çıkmadığı için bir tık üslubu olarak sıkıcı gelse de hakikat kısmıyla gayet çarpıcı. Mevlam üstada selamet versin, âmin.
19.12.2023

Ümmetin bilmem kaçıncı yetim coğrafyasına yapılan bir seyahatin; daha doğrusu işgal ve direnişin dünyaya duyurulması için Erdem abi ve arkadaşlarının yolunu anlatan bir kitap...

Orada bir toprak parçası var bizim öz kardeşlerimizin olduğu. Ve biz bu topraktan o kadar uzağız ki artık haritadan yerini bulana ödül verilse gerek...

Neyse, kitapta böyle bir geziyi yada vazifeyi anlatıyor diyelim. Macera romanı olarak bile okunacak kadar güzel ve sürükleyici. Ama ağza sürdüğü balı insanın boğazına da tıkamıyor değil. Ne yapalım, Allah Afgan kardeşlerimizi mücadelelerinde muvaffak eylesin, âmin. Erdem abiye gani gani rahmet eylesin, âmin.
16.12.2023

Ebu Gudde hocanın zamanın kıymeti ve onu değerlendirme muhtevalı, hacmi küçük lakin ilmi bol bir eserini okumak nasip oldu, hamdolsun.

Eser zaten adı üzerinde bizim hiç ama hiç değerini kıymetini bilmediğimiz en büyük nimetlerden olan "Zaman"ın kıymetini anlattığı gibi "Zaman nasıl değerlendirilir?" meselesini de çok güzel izah ediyor. Öyle ki bu kitabı ciddi mana da okuyan kardeşler "boş vakit" kelimesini herhalde lügatlerinden çıkarmak zorunda kalacak kadar.

Ben kitapta "Zamanın Kıymeti" yanında bu güne kadar İslam'ın gelmesinde emeği olan ulemanın da kıymetini ayrı bir anlamış oldum. Nasıl da hayatlarının her ânını Allah'a adamışlar, izahı kabil değil. Mevlam cümlesine gani gani rahmet eylesin. Yollarını takip etmek ihsan eylesin. Kitabın müellifi Ebu Gudde hocamıza da gani gani rahmet eylesin, âmin.