E-Dergi

rus jeopolitiğinin başlıca özelliklerini doğu batı ekseninde çok güzel izah ediyor. neden rusyanın bir güvenlik devleti olmak zorunda olduğunu avrasya coğrafyasının tarihsel dinamikleri üzerinden açıklıyor.
rusyada ki günlük yaşamla ilgili gözlemleri akıcı bir anlatıyı da beraberinde taşıyor. çarlık rusyası ve sovyet rusyası arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları tarihsel perspektif açısından resmediyor.
kitabı 2 bölüme ayırırsak birinci bölüm daha az politik öğeler taşırken, 2000 li yıllar ve sonrası diyebileceğim 2 bölüm kremlin içi iktidar mücadeleleri, enerji politikaları ve türk rus ilişkileri üzerine yoğunlaşıyor.
birinci bölüm genel okuyucuya hitap ederken, ikinci bölüm avrasyacı bir bakış açısıyla daha çok dış politik meselelere yoğunlaşıyor. dolayısıyla bu kısım biraz güncel politik bilgi birikimi istiyor. okuması zorlaşıyor.

Mariften Eğitime Kitabı, Türkiye'de Modernleşme hareketlerinin ve değişimlerin başlamasıyla birlikte Tanzimat, II. Abdülhamit, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde eğitimle ilgili başlıca konuların, tartışmaların ve düşüncelerin ele alındığı bana göre çok kaliteli bir kitap.
Kitabı okuyunca Osmanlıdan Cumhuriyete eğitim ve batılılaşmanın sürekliliğini daha iyi anlıyorsunuz.
Her eğitimcinin mutlaka okumasını öneririm.

bir inkılâp sancısı :
kadim düzenin yerine yeni bir rejim inşa etmenin pürüzsüz bir izlekte değil, tarihsel dinamiğin karmaşıklığında gerçekleştiğini aktarmaya çalışıyor.
karşımızda hayaller peşinde koşan bir 'vizyonerden' çok, ince eleyip sık dokuyan bir 'stratejisten' bulunmaktadır. M.Kemal, içerde ve dışarda alternatif siyasi oluşumları etkisizleştirmeyi bilecekti.
Kitap aynı zamanda alternatif güç odaklarına mercek tutma iddiasındadır.

devirenler ve devrilenler bölümünde yazarın konuya yaklaşımı, yazılanlardan daha önemli gibi geldi bana.
alternatif olasılıkları göz ardı etmeyen, iktidar mücadelesinin parametrelerini olayların gelişim süreçleri içerisinde değerlendiren, hainler /kahramanlar temelindeki tarih okumasından, cumhuriyetin anlık mucizelere değil zengin bir kültürel ve sosyal sermayenin ürünü olduğu üzerinden okuyan bir çaba takdire şayan.

Yeni Türkiye Hakikatsiz Siyaset Soylu Yalan Kitabı, akademisyenlerin Türkiye üzerine yazmış oldukları makalelerden oluşuyor. Kitap yalan ve hakikat arasındaki ilişkinin tek yönlü olmadığını, bu kavramlara arasında son derece karmaşık, dallı budaklı bir ilişkinin bulunduğunu ortaya koyuyor. İktidarın merkezileştiği, çatışma ortamının ve şiddetin her geçen gün arttığını, siyasal sağırlığın ve komplo teorilerinin alıp başını gittiği yeni bir dünya düzeninde yeni Türkiye'nin nerede olduğunu sorunlaştırıyor. Kitap ulusal ve uluslararası siyasette yalanlara karşı daha etkili stratejiler, pratikler ve söylemler geliştirilmesine yardımcı olabilecek bir tartışmaya ön ayak olmayı amaçlıyor. Kitap bana göre çok kaliteli ezber bozan bir kitap. Özellikle sosyolojiye, siyasete, tarihe ve uluslararası ilişkilere ilgi duyanlar başta olmak üzere ilgilenenlere tavsiye ederim.