E-Dergi

İskelet olarak konu çok girift değil ama anlatım üslubu ve psikolojik tahlilleri bakımından derinden etkileyen nadir eserlerden biri. Son sayfayı okuyup kapağını kapattığımda abartısız üç dört saat içime çöken hüzünden sıyrılamadım. Muazzam bir eser şiddetle tavsiye ederim.

Klasik Mustafa Kutlu hikayelerinden farklı, bitiminde okuru ziyadesiyle şaşırtan bir eser. Bir minibüsün içerisinde geçen bir hikaye dendiğinde bana saygısızlık ederek önyargıyla yaklaşmıştım fakat şimdi hem kitaplığımın başucu eserleri arasında hemde kitapsever tüm arkadaşlarıma tavsiye ettiğim bir eser konumunda. Böyle muazzam eserleri bizlere sunan müellife ne kadar teşekkür etsek az

Nasıl bir ruh haline sahip bu yazar diye düşündüren klasik bir Peyami Safa romanı. Karakterlerin ruhsal bunalımlarını aktarırken okuru tamamiyle kuşatıyor. Satırlardaki gerilimi fazlasıyla yaşıyorsunuz. ilk 100 sayfası için adapte olmada zorluk çekebilirsiniz fakat sonrasında alıp götürür sizi.

Stalin ve dönemine direk göndermelerde bulunsada okurken bir çok kısmını günümüe uyarlayabileceğiniz bir kitap. Yüzeysel baktığınızda basit bir hikaye lakin metaforları çok derin ve etkileyici. Beni en etkileyici cümlesi ise son cümlesi : "Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama birbirlerinden ayırt edemiyorlardı"

Olay örgüsüyle anında okuyanı kuşatan ve sanki kitabın içinde bahsi geçen kasabadaki bir bireymişsiniz hissini veren bir Mustafa Kutlu klasiği. bitireli 4-5 gün oldu lakin hikaye içimde sanki devam ediyor. Etkisi hala taze. Sıcaklığı hala hissedilir. Kesinlikle tavsiye ederim