E-Dergi

Türkiye'nin toplumsal yapısı üzerine siyasi perspektiften yapılan bütün analizler, belirli önyargılara sahiptir. Özellikle sorun iktidar ve muhalefet eksenli ise, analiz sahipleri kendi durdukları yerden bakarak ve mutlaka ideolojik şemaları çerçevesinde arzu ettikleri sonuçlara uygun tahliller yaparlar. Belki de, bu nedenle ülkemizde siyasi tartışmaların en yaygın ve sürekli gündemi bizatihi iktidar ve otorite olgusu yerine rejim ve rejimin niteliği olmaktadır. Sonuçta, savunulan yada karşı çıkılan ideolojik rejim kalıbının ölçü alındığı bir siyasi bağlama sıkışıp kalmak kaçınılmaz olmaktadır.
Ahmet Özcan'ın, devinimli yorumlarının en berrak halini bu eserde görebileceksiniz...

Namaz, bir kutlu eylemdir. Bu eylemi inceden inceye keyfiyetlendirmek durumundayız...
İşte, sevgili Demirci de, kanaatimce bu kaygıların ürünü olarak böyle bir çalışma sunmuş okuyuculara...
Okuyucuyu, derinden etkileyip değiştiren eserler, her vakit canlı kalırlar.
Bu eser, o yolda yürüyor...

Mızraksız ilmihal bir mahremiyet kitabıdır. Yazar, mensubu olduğu bir düşünce sisteminin bütün gelmiş geçmişini masaya yatımıştır romansal bir dille.
Okuyanların büyük ihtimalle kendilerinden birşeyler bulabilecekleri bir eserdir Mızraksız İlmihal.
Zaten en büyük ilginçlik eserin isminde yatmaktadır. İsmine bakıpta ilmihal mevzusu okumak isteyen bir okuyucu, yapraklarını çevirince farklı bir dünyayla karşılaşacaktır.
Herkesin bir yangın hali vardır. Yazar da, bu halini böylece inceden inceye, dokundura dokundura sunmak istemiş.
Muhakkak bir bildiği vardır, diyerekten kendisine teşekkürler yolluyoruz.
Ve elbette, eserini yeni kuşaklara, dikkatli bir şekilde okumaları için tavsiye ediyoruz.
Okuyunca göreceksiniz.
Ben gördüğüme inanıyorum...

Yirminci asırda Cezayirin yetiştirdiği en büyük mütefekkir, Müslüman mütefekkirlerin önderlerinden olan Malik Bin Nebi'yi tanıma kapısını aralamak gayesine matuf olan bu çalışma; aynı zamanda Bin Nebi'nin içinden geldiği tarihi sürecin ve içinde yaşadığı sosyal bir fotoğrafını da dolaysıyla işlemektedir.
Bir mütefekkiri tanımak, onun aynasından onun çağını seyretmek demektir. Malik Bin Nebi, yirminci asrı seyretmek için iyi bir aynadır.
Buyrun ve seyre dalın...

Bir çok işaretler ve ilhamlar, insanlığın kurtuluşunun İslamda olduğu akidesinde birleşmişlerdir. Bu akıde, yani İslam inancı insanlığın kurtuluğunu omuzlamıştır. O, halen kendisinden kurtulma imkanı bulamadığı bu despot sistemlerden insanlığı kurtaracaktır. Ki bu insanlık, artık tüm cahili sistemlerin çukuruna bir dalınca, bundan böyle kurtuluşundan ümidini kesmiştir.
Bu öylesi bir cahiliyedir ki, kapıları çalan bir şaşkınlık, yürekleri param parça eden bir sıkıntı getirmiştir. İşte bu İslam akıdesi, insanı böyle bir durumdan çıkaracaktır.
Kurtuluş vechesinin açık alnı bu eserde gün yüzüne çıkmaktadır...