E-Dergi

Cem Akaş'ın okuduğum ilk romanı. Eğer siz de yazarla bu kitap vasıtasıyla tanışacaksanız, emin olun devamı gelecek ve tüm kitaplarını fellik fellik arayacaksınız. Bence kendisi edebiyatımızın en orijinal adamlarından biri! Bu kitabı da 2009'da yeni okumuş ve çok keyif almıştım. Tavsiye ederim.

"Reziller" kitabıyla tanıdığım ve mezkur romanını çok beğendiğim Alper Çeker, bu kitabında Rus edebiyatının derinine iniyor ve itilmiş, kakılmış, sürgün edilmiş, statüko tarafından sevilmeyen, hayatı zindana çevrilen Rus yazarları konu ediniyor. Eğer Rus edebiyatına hakimseniz, kalan boşlukları kategorize ederek doldurabilir bu kitap. Ancak, hakimiyetten kastım, birkaç Dostoyevski romanı okumak değil. Konuya hakim olmak için, en azından fakülte düzeyinde Rus Dili ve Edebiyatı eğitimi almak lazım; çünkü çok spesifik bilgiler içeriyor. Şahsen benim pek ilgimi çekmedi. Bu kitap için, referans kitap desek daha doğru olur; zira, yeri geldikçe açılıp, bilgi alınabilecek bir başvuru kitabı olduğunu düşünüyorum.

Böcek metaforu üzerinden, toplumun ana akımdan ayrılana karşı duyduğu tiksintiyi vurgulayan; herkes gibi olmak istemeyenlerin yaşadığı buhranı anlatan; farklılıklara duyulan tahammülsüzlüğü gözler önüne seren şahane bir Kafka eseri. Her kütüphanede bulunması gereken bir başyapıt...

Charles Bukowski, John Fante ve Hakan Günday'ın öve öve bitiremediği ve bu sayede tanışmış olduğum Celine, yazılması gereken her şeyi yazmış; konuşmaya gerek bırakmamış. Ardından ne okusanız, biraz yavan kalıyor. Ferdinand Bardamu ve onun yolculuğu, insanı allak bullak ediyor. İnanılmaz bir kitap...

Çok başarılı bir devam kitabı. Serinin ikinci halkası olan bu kitap, bence sinema filminden de daha başarılı.

Bu kitapta Harun'un ağzından, ilk kitaba da göndermiş yapmış Emrah Serbes: "Her temas iz bırakır; nah bırakır!"