E-Dergi

Büyük beklentilerle aldığım ; ama çok durağan ilerleyen heyecanı az bir kitap izlenimi bıraktı bende.Ön yargısız bitirmeye çalıştım.Ancak kitabın içerisinde zaman zaman insanı sarsan bir kaç öykü serpiştirilmiş.Yine de insanın öğrenebileceği şeylerin olduğu bir kitap diye düşünüyorum eğer sabırlı olursanız.

Kitabın ismi oldukça ilgimi çektiği için aldığım bir kitap ve iyi ki almışım. Sade bir öykünün insanı nasıl sarsabileceğini bu kitap ile görebilirsiniz.Uzuvların eksik olması kalple ve sevgiyle ; mesafelere rağmen sadakatle tamamlanabilir mi? Tamamlanabilirmiş yıllara,uzaklıklara,tüm eksikliklere,engellere rağmen yapılabilirmiş. Bazen bir öykü hayata inancınızı tazeler.
Mutlaka okuyun.Pişman olmayacaksınız.

Kitap Türk bir yazar tarafından yazılmasının yavanlığını taşıyor bana göre. Havada kalmış konular ve durumlar var.Evet akıcı bir kitap ama beni zaman zaman çok sıktı.Aynı şeyler etrafında birkaç kez dolanılmış.Duygu değişimleri çok keskin ve bu insanı zaman zaman rahatsız ediyor.Ancak yine de okunabilir bir kitap.Belki de benim beklentim biraz daha fazlayken bu beklentiler havada kaldığı için çok fazla tat alamadım ve zaman zaman sıkıldım.Ayrıca cinselliğe vurgu böyle bir kitap için bana fazla geldi.Bana göre kurguda da o dönem hikayesi için havada kalmış yerler vardı.En beğendiğim bölüm ise Albert ile mürebbiyenin konuşmalarının olduğu bölümlerdi.

Sarah Jio'nun daha önce Mart Menekşeleri kitabını okumuştum.Yazarla tanışmam da bu sayede oldu. Eğer Böğürtlen Kışı'nı aldıysanız ve hala Mart Menekşeleri'ni almadıysanız mutlaka onu da alıp okumalısınız. Aslında yazarı bu kadar popüler kılan bana göre romanlarındaki kurgunun tesadüflere dayalı olmasına rağmen sade ve akıcı olması. Dili o kadar akıcı ki elinize aldıktan sonra hemen bırakamıyorsunuz,bir solukta bitiriyorsunuz.Ve okuduktan sonra insanın dimağında hüzünlü bir tat bırakıyor. Diyeceğim o ki şiddetle tavsiyedir.Yazarın bir diğer kitabı Yağmur Sonrası'nı ise sipariş verdim ve büyük bir heyecanla bekliyorum.

Bunca zaman önyargılı olup Nazan Bekiroğlu okumadığım için kendimden utandım. Başlarda sıkıcı gibi gelse de, anlatım tarzı , geçmişe dönüş yöntemi saçma gibi gelse de kitap öyle bir sarıyor ki sonradan bitmesin istiyorsunuz. Edebi yönü de olsun hem de tarihi özelliği olsun ee aşk da olsun diyorsanız bu kitabı kaçırmayın derim. Mükemmel. :)