E-Dergi

kapağını gördüğüm an "ben bu kitabı okumayılım demiştim" ve elime geçen ilk fırsatta kitabı aldım ve alır almaz okudum. kısa bir süre içinde okunabilecek ve aslında, yaşarken çok uzun gelen şu kısacık hayatımızı anlamlandırmamıza vesile olacak öğütlerle dolu bu sımsıcak kitap bence hepimiz için bir başucu kitabı olabilecek niteliktedir.

mine sota'ya kitabı görür görmez ısınmıştım zaten... yaklaşık 45 dakikada bitirdiğim kitap zevk alarak okuduğum kitaplarda ilk on arasındadır. birçok kalıbın dışına çıkan sayfa yapısı ve insanı ayrıntılarda dans ettiren çekici anlatım gerçekten hoştu. içindekiler belki bize ıssız bir adaya düştüğümüzde lazım olacak üç şey değil ama gelişen ve günden güne olumsuz yönde değişen dünyamızda az da olsa içimize mutluluk kırıntıları serpebilir. (bu pollayannaca yorumu havanın güzelliğinden kaynaklanan mutluluğuma bağlıyorum...)

öncelikle kalınlığından dolayı önyargıyla yaklaştığımı itiraf edeyim; ama ilk bölüm bittiğinde aslında önyargılarımın çok yersiz olduğunu farkettim. çünkü kitap olabildiğince akıcı ve sürüklüyor insanı o yandan bu yana. edebi yönden incelersek çok da kıymetli bir eser olduğu düşünmüyorum; ancak felsefe, macera ve aklıma gelmeyen edebiyat harici tüm konularda başarılı olabileceğini düşünüyorum. okurken zevk alınabilecek, hayata yeni bir pencereden bakmamız için bizi dürtükleyecek bir kitap. kitap okumaktan zevk almayı özleyen her bir inasanoğluna şiddetle tavsiye ederim...