Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

Oğuz Yılmaz Tarafından Yapılan Yorumlar

05.01.2023

Selçuk Aydemir’in kendi hayatını anlatan kitap serisinden ilki…

Kitap Küçükçekmece’nin küçük bir mahallesinde geçiyor. Mahallenin reisi İsmet’le mücadele eden Selçuk ve arkadaşlarının çete kurma çabaları… Harika… tek kelimeyle…

O kadar sıcak o kadar içten bir anlatımı var ki… 80 ve 90’lı yıllarda çocukluğunu geçirmiş her insan bu kitapta kendinden bir şeyler bulacaktır. Adeta tek lokmada bitirdiğim bir kitap. Kitabı okurken kahkahalar atacağınıza eminim. Hatta o kadar ki kitap bitmesin diye yer yer yavaşladım.
13.12.2022

Aydın-halk çatışmasını kaygısızca ele alan nadide romanlardan biri…

Roman 1. Dünya Savaşı yıllarından başlıyor Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar devam ediyor. Kahramanımız Ahmet Celal, yedek subay olarak katıldığı savaştan bir kolunu kaybederek dönüyor. Büyük bir üzüntü ve çaresizlik içindeyken emir eri Mehmet Ali’nin çağrısıyla onun köyüne yani Anadolu’ya geçiyor. İstanbullu bir aydın olan Ahmet Celal ile köy ahalisi arasındaki çatışma da tam burada başlıyor. Alabildiğince fakirlik ve bunun verdiği bir umutsuzluk. Ahmet Celal’in deyimiyle Anadolu: “Hastaların ve yaşlıların yaşadığı bir mezarlık.”

Tavsiye olarak düşünmeyin bence kesinlikle okunması gereken bir eser. Her okurun kütüphanesinde ayrıca bulunmalı.
13.12.2022

Bekçi Murtaza karakterinin hikâyesini kara mizah yüklü bir üslûp ile anlatan roman… Olaylar, 1941-1947 arasındaki bir zamanda Adana’nın fakir bir işçi mahallesinde geçmektedir. Murtaza, doğruculuğundan asla ödün vermeyen bu yüzden de sürekli çözümsüz durumlara düşen tam bir görev adamı. Aslında acıklı bir güldürü. Bazen diyoruz ya hani “Gülüyoruz ağlanacak hâlimize.” İşte tam olarak romanda durum bu… Murtaza’nın hayattaki tek idolü olan Kolağası Hasan bir savaşta şehit düşmüş. İşte bizim Murtaza’nın üniforma sevdası da buradan geliyor. Gözü gibi koruyor üstündeki bekçi üniformasını. Hatta bir oğlunun olup dayısı gibi şehit düşmesini istiyor bizim Murtaza. Ne var ki olaylar onun hayalindeki gibi gelişmiyor.

Orhan Kemal, bu romanı yazarken evin içinde adeta Murtaza karakteri gibi konuşup geziyormuş. Bizzat oğlu Işık Öğütçü’den dinledim. Yazarımız adeta romanı yaşayıp yaşattırmış. Hâliyle bu durum romanın başarısına da yansımış. Okurken akıp gidiyor.
13.12.2022

İnsanın ruhu ile varlığı arasında birleşme mümkün müdür? Bu kitabı okuduktan sonra kendime bu soruyu sordum. Lakin cevabını hâlâ aramaktayım. Bulabilenler söylesin…

Neyse efendim bir ara bulunur elbet… Sonuçta kalabalıklar içinde milyonlarca yalnızız.

Romanın üst kurmacası ütopik bir ülke olan Simeranya’da geçiyor. (Oraya giden ilk uçağa bir bilet lütfen!) Belki okunması zor bir kitap ama okudukça ufkunuzun açıldığını hissedeceksiniz. Peyami Safa tüm ustalığını sergilemiş, ilmek ilmek dokumuş cümleleri… Bu arada Prolog diye bir bölüm varmış, ilk baskıdan sonra çıkarılmış. Merak ettim doğrusu…
13.12.2022

Hüseyin Rahmi Gürpınar çok titiz bir adammış vesselam. Eldivensiz sokağa çıkmazmış. Ayrıca sokağı edebiyata getiren sanatçı olarak tanınır. Sade bir dille yazmış.
Bu romanına gelecek olursak Halley Kuyruklu Yıldızı'nın 5 Mayıs 1910 tarihinde dünyaya çarpacağı söylentisi üzerine, bu durumla eğlenmek üzere konferanslar yapan İrfan Galip ile mektuplaştığı esrarengiz bir kadının evliliğe doğru giden serüveni anlatılmaktadır. Gerek kurgusu gerek üslûbu açısından beğendiğim bir kitap. Dönemin sosyal yaşantısını harikulade yansıtmış yazar.