E-Dergi

Bazı yazarlar hep yazsın istiyor insan. Melisa Kesmez de benim için o yazarlardan biri. O kadar samimi, içten, günlük yaşamdan hikayeler yazıyor ki bazıları yürek burkuyor, iç sızlatıyor. Kaç tanesinde duygulandım, hangi kısımlarda ağladım sayamadım ama hepsi birbirinden güzeldi öykülerinin. Aile, arkadaşlık, evlilik, aşk, yalnızlık her şey vardı içinde ve o kadar güzel betimlemeleri vardı ki okuyun, okutun. Hayat bazen bahar...

Kadınların ruh hallerine, iç seslerine, gelgitlerine, kafa karışıklıklarına, umutlarına, kırgınlıklarına, pişmanlıklarına kısaca kadına dair bir kitap Gelin Başı. Gündelik hayatlardan bahseden 10 öykü var içinde. Bu kitap benim Seray Şahiner ile tanışma kitabımdı ve genel anlamda sevdim.

Küçük bir çocuğun mektuplarından oluşuyor kitap. Dört duvar arasında, demir parmaklıklar ardında büyüyen ve tüm masumiyetiyle yaşamı orada öğrenmek zorunda kalan ufak Barış'ın hikâyesi. Dünyaya onun gözleri ile bakıyor, hayatı onun soruları ile cevaplandırmaya çalışıyorsunuz. O duvarlar ardında büyüyen bir çocuğun gözünden sistemin ve insanların acımasızlığı, bazen de insanların iyi yanlarını görüyorsunuz. Tahliye olmuş İnci'ye yazdığı mektupları ile özlemlerini, duygularını, umutlarını anlatıyor Barış... Sadece iki kez gördüğü dört duvar dışındaki yaşamın nasıl olduğunu kavramaya çalışıyor. Sade bir dille ve bir çocuğun ağızından yazılmışçasına ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi bir kitap.

Kitap iki karakter üzerinden ayrı ayrı anlatılarak ilerliyor. Hayatlar ne kadar farklı gibi gözükse de aslında herkesin birbiri ile bir yerlerden bağlantısı var. Tengo ile Aomame kitabın ana karakterleri. 1984 yılında bir gün gerçeklik dünyası ile hayal dünyası arasındaki sınır çizgisi netliğini kaybediyor ve Aomame bilinmezliklerle dolu bu yılı 1Q84 şeklinde adlandırıyor. Aslında 1984 ütopyası şeklinde de adlandırılabilir. Çünkü öyle şeyler yaşanıyor ki imkansızlıklar bile imkan buluyor. Tengo özel bir dershanede matematik öğretmeni aynı zamanda edebiyata ilgili. Bir romanın yazımına yardım ediyor ve karışık olayların içinde buluyor kendini. Aomame ise spor salonunda özel dersler veriyor. Sıradan bir hayata sahipken, özel ders verdiği bir kadından dolayı hayatı çok farklı yönde devam etmeye başlıyor. Mükemmeldi.

Sıradanlıktan tekdüzelikten zevk alan, takıntılı, yalnız bir adamın kapısının önünde bir güvercin görmesiyle hayatı alt üst olur. 30 yıldır hep aynı şeyleri yaparak yaşamış Jonathan artık her şeyi yanlış ve göze batar görmektedir. Sıradan bir yaşam süren banka bekçisinin terslikle başlayan ve bu tersliğin etkisinde devam eden bir gününün hikayesi.