Toplam yorum: 3.083.058
Bu ayki yorum: 2.738

E-Dergi

Prodiqy Tarafından Yapılan Yorumlar

15.03.2006

süper bi kitap
ben ilk okuduğumda gerçekten çok etkilendim. çünkü gerçekten harika bir kitap. ilk kitabı aldığımda diğerlerini almak için sabırsızlandım. ve inanın tüm kitaplarını bir haftada okudum. bu kitabı ise daha muhteşemdi. çünkü adı gibi hayata adım atıyordu. ve kitabı öylesine etkilenerek okudumki her konuşmamda 'serra da böyle yapıyordu' deyip duruyordum. bunu ve serinin devamını herkes okusun derim. çünkü kitaplar tek kelimeyle Mükemmel..
26.02.2006

Daha önce yazarın hiç kitabını okumamıştım.İlk olarak bu kitapla başladım ve son olmayacagı da kesin.Yazar akıcı anlatmıyla ve tasvirleriyle olayı sanki size yaşatıyor.Ama kitabın bence en büyük eksiği bitirilişi.Yazar pek fazla zaman ayırmamış olaylar 2 sayfada sona kavuştutulmuş ama yinede okunması gereken bir kitap herkese tavsiye ediyrum..Fiyatıda uygun zaten..
12.02.2006

beyler ben hayatımda bu kadar trajikomik bir olaya rastlamadım, Beyza Güdücü" rümuzunu kullanan sayın "şahıs(!)"... diyorsun aynı rumuzu sen kullanıyorsun? yok eğer sen beyza güdücü isen kendi kendinimi saygın gazeteci olarak tanıtıp şişiriyorsun anlamadım yok sen değilsen o zaman sende aynı rumuzu kullanıyorsun bu nasıl oluyor? Asıl mantıksız olan bu rumuzun langa diye kullanılması ve site sahipleri tarafından denetlenmeyen yorumların hemen burada yayınlanması değilmi arkadaşlar? hem doğru düzgün denetim yapma, herkez istediğini yazıp çıksın hemde bu olayın sonucunda aman efendim ben yazar hanımı savunayım diye ortaya çık döktür yok öyle yapma işinizi doğru yapın beyler ve bakın üstteki yorumlarda başka yazarların kitaplarına da bir ton küfürlü yazılar yazılmış ayıp eğilmi bunları neden temizlemiyorsunuz? lütfen biraz daha ciddi iş yapın. kitap tanıtılıyor burada burası mahalle kahvesi değil....
31.01.2006

Metin Aydoğan’ın "Yeni Dünya Düzeni Kemalizm ve Türkiye" kitabı iki cilt ve toplam 1010 sayfa, büyük bir emeğin ürünüdür. USİAD’nin büyük ödülünü kazanmiştır. Kitabın birinci cildindeki ilk bölmde, 20. yüzyıla girerken küreselleşmenin üretimde yarattığı karmaşık sorunlar, tarih bilinci içinde ele alınıp incelenmektedir. Metin Aydoğan bir gerçeği vurguluyor bu kıtabında: “Dünya, bol sermayeli yatırımcılar, borsa simsarları, banka yöneticileri ve kara para milyarderleri için küçülüyor, ama dünya nüfusunun dörtte üçü için hala çok büyük. Dünya küçülüyor ama bütünleşmiyor. 20. yüzyılın anlamından günümüze doğru adım atmak ve kendi geleceğine egemen olmak mümkün değildir", diye düşünüyor. Ve şöyle devam ediyor: “İki büyük dünya savaşının yaşandığı, ulusal bağımsızlık hareketlerinin hızla yayıldığı bir yüzyıl yaşandı. İnsanlık, tarihi boyunca ilk kez, eşitlik üzerine kurulu bir dünya yaratmayı denedi. 300 yıldır dünyayı egemenliği altında tutan gelişmiş sanayi ülkeleri ilk kez işgal ettikleri yoksul bir ülkeye boyun eydiler.” Metin Aydoğan, kitabındaki bu sözleriyle Kemalizm’in 20. yüzyılın yazgısını betimlediğini vurgulamaktadır. Çünkü; emperyalist ülkeler, Kemalizmi yenilgiye uğratmak için genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Misak-i Milli sınırları içinde yeniden parcalanmasının yöntemlerini iç ayaklanmlarla sağlamaya çalışmıştı. Ulusal, demokratik ve laik cumhuriyet karşıtlarının tüm aldatmacalarını boşa çıkaracak, ulusalcılığın sarsılmaz bilimsel dayanaklarını ve yadsınmaz haklılığını en yetkin biçimde ortaya koymaktadır. Kitap; ülkeizin 20. yy boyunca yaşadığı çalkantılara değişik ve bir okadar da alışılmadık fakat doğru ve gerçekçi açılardan işık tutuluyor. Metin Aydoğan bu eseri ile, 12 Eylül parantezinden buyana sona ermiş gibi görünen bu ülkeyi ve tarihini anlama, yeryüzndeki gekişme sürei içindeki yerine koyma çabalarını, hem yeniden başlatıyor hem enine boyuna sürdürüyor. Ülke üzerinde oynanan oyunları açığa çıkarmakta ve bu olaylar üzerinde toplumu düşünmeye yöneltmektedir. Türkiye’nin ekonomik ve siyasal bağımsızlığını yitirme sürecinin ne zaman ve nerede başladığını, 20.yy emperyalizminin 21. yüzyıla nasıl ve hangi araçlarla aktarıldığını çok net bir biçimde ve belgeleriyle ortaya koyuyor. Bir avuç yurtseverin, hangi koşullarda yeniden Kemalist ilkelere sahip çıkacak emperyalizmin karşısında daha bilinçli ve örgütlü olarak tavır alması sonuna kadar direnemsi gerektiğini anımsatıyor. Yeni dünaya düzeninin temellerini 20. yüzyılın ikinci yarısına doğru atılmaya başlandığı ve hepsi de küreselliği hedefleyen Truman Doktrini ile NATO , SEATO gibi askeri örgütlenmelere ; Avrupa Kalkınma Planı ve Birleşmiş Milletler, Uluslar Arası Para Fonu-IMF Dünya Bankası, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Avrpa Birliği, Asya Pasifik İşbirliği Forumu gibi ekonomik örgütlerle yaplandırıldığı anlatılıyor. Yeni dünya düzeninin küresel örgütlenmesnin emperyalizmin istemeleri doğrultusunda oluşturduğunu ve yoksul ülkeleri daha çok yoksullaştıran, ulus-devlet kökünü kazanmasını amaçlayan, azgelişmiş ülkelerdeki devletleri küçültürken gelişmiş ülkelerdeki devletleri büyüten politikaların özelleştirmelerle, işbirlikçilerle gerçekleştirildiği açıklayan bilgilerle, küreselleşme belasının insanliğa getirdiği yıkımı, bilincimize soyut işıklar yakarak anlatıyor.
31.01.2006

Yüzüklerin efendisindeki Elf'lerin destansı tarihi. Tolkien'in en önemli çalışması olarak kabul edilen Silmarillion, onun yarattığı dünyanın özüdür. Kökleri Hobbit'ten önceye uzanır ve Yüzüklerin Efendisi'nde şekillenmeye başlayan bir "dünya"nın yaratılış öyküsünü barıdırarak, tüm Tolkien eserlerinin üzerine yerleşebilecegi bir yapı oluşturur. Yaşamı boyunca üzerinde çalışmayı terk edemedigi ve giderek büyüyüp gelişen bu eser ancak ölümünden dört yıl sonra oglu tarafından yayınlanabildi. Elflerin en beceriklisi olan Feonur'un yarattığı üç Silmaril'in çalınmasıyla birlikte kadim dünyanın en kederli olayları gelişmeye başlar. Silmarillion, Elflerin tanrılara isyan ederek Orta Dünya'ya sürülmelerini; orada insanlar ve cücelerle birleşerek tanrıların en kötüsüne, Morgoth'a karşı verdigi umutsuz savaşı anlatır.