E-Dergi

Yalom'u takip eden herkese şiddetle tavsiye edeceğim, akıcı bir kitap. Ancak yazarı ilk kez okuyacaklar bu kitabı oldukça karanlık, sıkıcı ve boğucu bulabilir, onların yazarın daha popüler olan kitaplarına yönelmesi daha yerinde olur.

Muhteşem bir kitap. 400 sayfadan biraz daha kalın olsa da vaktiniz varsa bir günde dahi bitirebilirsiniz, sizi hiç yormuyor, akıp gidiyor. Bu kitaptan önce yazarın "Bir Psikiyatristin Anıları" adlı eserini okursanız kitaptaki olayları daha da içselleştirebilir, kitabı kendiniz için daha ilginç kılabilirsiniz. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kitap asla beklentilerimi karşılamadı. Burada yorumlarda yazıldığı gibi ne "kısa kısa harika bilgiler" bulabildim ne de anlatım dili beni aldı götürdü. Kitap akmıyor, durmadan yeni isimler, yeni inançlar geçiyor ama ne nedir buna dair hiçbir bilgi yok, bomboş bırakılmış. Yaklaşık 600 sayfayı "Ne zaman bitecek?" düşüncesiyle okuduğunuz zaman inanın hiçbir keyfi kalmıyor okumanın. Asla tavsiye etmiyorum, bu alanda diğer eserlere yönelmenizi öneririm.

Sosyolojik Düşünmek adlı yapıtta olduğu gibi bu kitap da oldukça düşünmeye sevk edici, içinde yaşadığımız toplumun dinamiklerine farklı bir gözle bakmamızı mümkün kılacak nitelikte. İncecik bir kitap, çayınızı/kahvenizi alıp bir saatten biraz fazla sürede bitirebilirsiniz.Özellikle tembel bir haftasonu günü için ideal olduğunu düşünüyorum, kesinlikle tavsiye ederim.

İki buçuk sene önce okumama rağmen hala aklıma geldikçe beni bir durdurup düşündüren kitaptır. Dili alandaki diğer yapıtlara göre hafif, bu sebeple okurların sadece sosyoloji öğrencileriyle sınırlandırılmaması gerektiğine inanıyorum. Biraz ufkunuzu genişletmek istiyorsanız gözüm kapalı öneririm.