Toplam yorum: 3.081.289
Bu ayki yorum: 967

E-Dergi

AiseHümeyra Tarafından Yapılan Yorumlar

06.09.2016

Bir gayesi olan ve bu gaye uğruna mücadele etme azmi olan kişilerin içlerindeki o „güçlü“ istek ve arzuya dayanıp hemen bir işe girişmelerini tavsiye etmem. Dernek, organizasyon veya örgütlenme gibi çalışmaların bir alt yapısı oluşmadan üzerine düzgün bir bina inşa etmek ne yazık ki çok hayırlı sonuçlar doğurmadığı kanaatindeyim. Bu noktada „İslam davetçilerinin bir eğitim rehberi“ne olan ihtiyacı gün gibi ortaya çıkmaktadır. Dr. Hisham et-Talib’in bu eğitim rehberi ise tam anlamıyla bu ihtiyaca cevap vermektedir.

İlle bir dernek-vakıf olarak düşünmeyiniz bunu, bu kitap ev sohbetleri çapında bir çalışma yapacak kişi için dahi çok elzem bilgiler barındırıyor. Kitabı okuyup, yapılacak çalışmada görev alacak çekirdek grup ile birlikte mütalaa etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bundan 3 yıl kadar önce böyle bir çekirdek grup ile her hafta belirli derslerimizin yanı sıra bu kitabı tahlil ediyor ve istifade ediyorduk. Faydasının, kendinizin okumasından daha çok olduğunu göreceksiniz.
06.09.2016

„Çalıyor saat bizden bir şeyler
Bir şeyler veriyoruz ya da“

İbrahim Tenekeci’nin de esasen demek istediği gibi,
vakti öyle bir değerlendirmeliyiz ki, ta ki bizden bir şeyler çalmasın, ve biz vermeyelim ona bir şeyler…
Karlı bir alışveriş için vakti kuşanmalıyız. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in de dediği gibi „Zaman bendedir, mekan bana aittir“ düsturu ile ellerimizde şekil bulmalı zaman….

Şiirden çok anlamasam da Peltek Vaiz kitabında her satır arasına bir hayal kondurdum.

46 sayfalık bir şiir kitabı nihayetinde… Söylenecek şeylerden çok hissedilecek şeyler var belki de…
Her bir sayfasına bir kaç satır işlenmiş sadece…
Sayfanın gerisi boş…
Hayallerimize yer ayrılmış belli ki…
Biz de bir şeyler karalamak isteriz diye…
Yüreğimizdeki bir sızıyı da biz dökeriz kaleme belki diye…

Velhâsıl…

…Bir yarım saatinizi süsleyebileceğiniz bir eser…
06.09.2016

Ağaç yaş iken eğilir sözü her ne kadar her zaman ve kişi için umumi bir kaide olmasa da genel olarak bakıldığında çocukluk döneminin ekip biçme zamanı olması nedeniyle o dönemde atılan temeller üzerine kişinin hayatının, karakterinin inşa edildiği reddedilemez bir gerçektir.

Bundan dolayı çocuğunu dini hassasiyet içerisinde yetiştirmek isteyen kişiler onların zihnine yanlış şeyler işlememeli ve mikropların bulaşmasına da tedbir almalı. Hal böyleyken imanın sahih olabilmesi adına çocuğa çocukluk döneminde iman esasları gayet net ve doğru bir şekilde aktarılmalı.

Kadere iman konusu ilk bakışta karışık ve çok derin bir mevzu gibi gelebilir aileler için. Bunu çocuğa anlatma konusunda zorlanacağı hissi oluşabilir. Fakat Özkan Öze beyefendinin hikayeler eşliğinde yaptığı izahatlarla işiniz epey kolay olacaktır, hiç şüpheniz olmasın. Anlattığı hikayeler büyüklerin dahi aklındaki soru işaretlerini gidermede yardımcı olacaktır kesinlikle.
06.09.2016

Kur’an’la yaşamak kitabını, seviye olarak gençler için çok uygun olduğunu düşünüyorum. Kur’an-ı Kerim’e dair bir şuur kazandırma ve onunla daha çok meşgul olma adına güzel ve ikna edici teşvikleri güzel bulduğumu söyleyebilirim. içerik olarak gençler için çok ideal bir üslup kullanılmış ve en öncelikli mevzular ele alınmış.

Hiç şüphesiz ki, Kur’an-ı Hakim hayatımızın ana rehberi ve kılavuzu. Bu kılavuz doğrultusunda hayatımızı yaşadığımızda iki dünya saadetini elde etme hakkına kavuşmuş olacağız biiznillah. Fakat Kur’an-ı Hakimin hakkıyla anlaşılması adına onun pratiğini sağlayan Efendimizin Sünneti olmaksızın Kur’an’ın, Allah’ın maksadı doğrultusunda anlaşılması noktasında önünüze barikatlar çıkacaktır. Kur’an’ı bize hakkıyla tanıtan Efendimiz aleyhisselamın hayatı ve Hadisleri ile birlikte paralel olarak bir anlama ve uygulama gayreti sonucunda çok güzel meyveler alacağımızı unutmamalıyız. Ki bu husus kitapta defalarca kez vurgulanarak önemine dikkat çekilmiş.
06.09.2016

Zaman çok değişti diyenler var ya hani, esasen zaman değişmiyor, insanlar değişip zaman sahnesinin dekorunu değiştiriyorlar. Dünya kötüleşmiyor, insanlar dünyayı kötü ve yaşanmaz hale getiriyorlar…

Bu değişime ulaşana kadar geçilen aşamalara bir ışık tutuyor Nureddin Yidliz hocaefendi. Müslümanların halindeki değişikliğin ilk noktası olarak da „Avuçlardan kalplere yerleşen dünya“ olarak ortaya koyuyor. Dünya sevgisi bağlamında vehn hastalığına işaret ediyor. „Dünyayı çullanmakla onu kullanmak arasındaki denge“ye dikkat çekiyor.
Kitabı tanımlayacak kısa bir kaç cümle isterseniz diyebilirim ki, bu kitap toplumbilim anlamına gelen sosyoloji bölümü için toplumu analiz etme, değerlendirme yönüyle sosyologların yaptığı çalışmalar gibi bir çalışma olup çözüm noktasında başvurulabilecek bir eser mahiyetinde bir çalışma olmuş.