E-Dergi

Lozan Barış görüşmeleri ile ilgili, görüşmelere 2. murahhas olarak katılan Rıza Nur,un, belgelere dayanarak yazdığını söylediği bir anı kitabı. Anı kitaplarının, tarihe karşı kendini savunma kitapları olduğunu söylerler. Yayıncı, kitaptaki, Rıza Nur'un hakaret içeren sözlerini çıkardıklarını söylüyor. Rıza Nur'un bu eserinde, bir türlü yazamadığını söylediği Topal Osman'la ilgili kitabını da okuma fırsatı buldum, o kitapta yapılan hakaretlerin hiç birisi çıkarılmamış sadece hakaret edilen kişilerin adlarının yeri boş bırakılmış. Rıza Nur'un kitapları cumhuriyetin ilk yılları için önemli kaynaklar olsa da, söylediklerini karşıt görüşlü kişilerle mukayese etmekte fayda var. Bazı önemli tespitleri var ancak sözlerini etkileyici kılmak için aşırı şok edici ifadeler kullanmış gibi...

"Mevlana; "Ceyhan nehrinin tamamını içemeyiz ama susuzluğumuzu da
gidermeyelim mi?" Diyor. Bu güne kadar medeniyet dediğimiz şeye hep batının
bize açtığı pencerelerden bakmaya çalıştık, acaba onların pencereden
gösterdikleri; görünmeyen yanlarını ne kadar dürüst ifade ediyor? batı
medeniyetine kendi terimlerimizle, kendi penceremizden bakmaya susamıştık.
Bu eserle susuzluğumuzu fazlasıyla giderdik. Fakat Teoman Duralı''nın
eserleri ceyhan nehri gibi hepsini içemedik sadece susuzluğumuzu giderdik."

Geçen sonbaharda, Sultan Ahmet Cami avlusunda yapılan fuarda, bu kitabı yazarlarının elilnden alma bahtiyarlığını yaşadım. Kısa bir süre Cemal ANADOL Hocamla sohbet edebildim. Yaklaşan insanlara kitabının özelliklerini anlatıyordu, fakat kitabını almayanlara sisnirlendiği belli oluyordu. Hatta bir fizik bölümü öğrencisini sende kültür fizik diyerek azarladı. O zaman Kıymetli hocamın tavrının çok sert olduğunu düşünmüştüm. Fakat kitabı okudukça onun o tavrını yumuşak bulmaya başladım. Böyle bir eseri almadan geçenlere sabretmek çok zor. Keşke Türk Milletinin bütün fertleri bu kitabı okuyabilse... Özellikle Aşağılık duygusu hastalığından muzdaripler için; baş uçlarında bulunduracakları aspirin gibi bir kitap... Bu eseri Türk Milletine Kazandırdıkları için sayın Cemal Anadol ve Fazile Abbasovaya şükranlarımı sunuyorum, ellerinden öpüyorum.

Turgut Gürsan'ın bu kitabı sivil örümceğin ağlarının çok eskilerden beri örüldüğünü gösteren çok değerli bir eser olmuş. Kitabı okumaya başlar başlamaz, tarihi meselelere daha derinden bakmaya başlıyorsunuz. Kıymetli yazarımız olayların perde arkasını verirken, yakın tarihin adeta birileri tarafından inşa edildiğini anlatmış. Ve adeta kitabı okurken bu inşaatta kullanılan araçları, hammadde aşamasından itibaren, geçirdikleri değişimleri göebiliyoruz. Tarihi ve bu günü değerlendirmek açısından çok kıymetli bir eser. Turgut Gürsan'a böyle bir eeri bizlere kazandırdığı için teşekkürler. Ve saygılar