E-Dergi

İçinde güzel felsefi tartışmaların geçtiği ve genel olarak realizmin 'mutluluk içimizde' sloganlı Stoacı düşünceye karşı baskın geldiği hayatı ciddiye almamız, çevremizde olup bitenlere karşı seyirci kalmayıp müdahale etmemiz gerektiğini öğütleyen hem akıcı hem keyifli bir Çehov eseridir.

Bugüne kadar okuduğum siyaset ve devlet yönetimi kitapları hep en ideali yani olması gerekeni anlatırken Machiavelli böyle bir durumun imkansız olduğunu, Prens (lider)'in bu idealizm yolunu izlerse sonunun hüsran olacağını, yürütülecek politikanın koşullara göre değişeceğini, devletin ve Prens'in kendi çıkarları için gerekirse dini kullanmasını, yalan söylemesini, acımasız olmasını sözünü tutmamasını öğütlüyor. Fikirleri doğrudur ya da yanlıştır bu tartışılabilir fakat günümüz siyasetinin bu kitaptan çok şey öğrendiği gayet açık.

Yazarın diğer eserlerine kıyasla bir sönük bir hikaye diyebilirim ama öğrencinin Viyana'ya geldikten sonra şehre uyum sağlamakta zorlanması ve evini özlemesi sanırım üniversite okumak için başka bir şehre giden herkesin anılarını canlandırmıştır. Zweig'in çıraklık eseri olduğu belli olan hikaye yine derin psikolojik tahliller içeriyor. Kesinlikle sıkıcı bir hikaye değil ama başta da söylediğim gibi yazarın seviyesi çok yüksek olduğu için bu kitabının standart altı olduğunu söyleyebilirim.

Seneca'nın mutlu yaşam için aşırı hazları reddettiği ve hazcıları sert bir dille eleştirerek mutululğun erdemli bir yaşamla geleceğini ama erdemin kendisi için ne anlama geldiğini açıklamadığı yazısı ve insanların topluma göre hareket ettiği sürece iç huzuru bulamayacağı ve yaşamını başkalarının düşüncelerine göre şekillendirdiği sürece gerçek yaşamından çaldığını anlattığı yazısından oluşan bir kitaptır. Kitabın çok akıcı olmadığı ve Seneca'nın fikirlerinin günümüz koşullarında uygulanmasının çok kolay olmadığı kanaatindeyim.

Henüz kitabı yeni bitirmiş biri olarak sıcağı sıcağına yazıyorum. Bu kadar okunmasına, satılmasına değecek nitelikte bir hikaye olmuş. Bu kadar sayfaya böyle dolu dolu bir hikaye sığdırmak takdire şayan. Czentovic ve Dr. B. arasındaki karşılaşmalarda çok heyecanlandım. Dr. B.'nin hikayesini okurken de sanki ben o odadaymışım gibi boğuldum VE kendimi çaresiz hissettim. Uzun süre etkisinden çıkamayabilirim.