Dünyadaki en büyük edebiyat başyapıtlarına imza atan Rus Edebiyatının, Dostoyevksi’den 100 yıl sonra ortaya koyduğu belki de son olarak ortaya koyduğu muhteşem kitaplardan birisidir. Kitap, ateizmin dayatıldığı komünist Rusya’da şeytanı bir insan gibi günlük hayatın içinde betimlemesi, Hz.İsa’nın çarmıha gerilişinin gerçek bir olay gibi ortaya koyması, kısaca ruslara dayatılan ateizmi sorgulatmasının yanı sıra, Rusya’da günlük hayatta karşılaşılan manzaraların sosyalist bir yaklaşımla alakası olmadığını, olsa olsa şeytanın işi olabileceğini dehşet bir mizahi dille anlatır. Bu bakış açısıyla okununca, sadece Rusya değil, dünyadan ve memleketimizden, şatafat, torpil, adaletsizlik, şan şöhret, saltanat, şehvet içeren manzaraların ilahi bir dinin eseri mi, şeytanın eseri mi olduğunu düşündürür. Çok lezzetli bir kitaptır, gerçek edebiyat meraklılarına şiddetle öneririm.