Kolera Günlerinde Aşk Hakkındaki Yorumlar

Her kitabında biraz daha hayran oluyorum.Kelime oyunlarımüthiş,kurgu müthiş ,kelimelerle dans ediyor sanki,dahiyane bir anlatım,insan kitabı elinden bırakamıyor.Mutlaka okunması gerekli.

mümkün olanlar arasında mümkünsüze en yakın olan aşk... o kadar büyük, o kadar yakın ama bir o kadar ulaşılmaz...

roman da, gabriel garcia marquez de anlattığı aşkla müsemma ulaşılmaz bir yerdedir.

mantık evliliği mi aşk mı , gelip geçen sevgililer mi aşk mı seçim sizin ....

Ben çok beğenmedim kitabı sonu dışında kahraman çok da aşkını beklemiyor o arada yüzlerce kişi ile çıkıyor bence gerçek bir aşk hikayesi değil sadece bir tutku olabilir yada takıntı daha ötesi yani aşk değil.

Bir aşk kitabından çok bir aşk destanı kıvamında, yazarın nobel edebiyat ödülüyle taçlandırdığı muhteşem eseri. Kimi zaman akıcılığını yitirsede cümlelerindeki eşsiz anlamlar kitabı elinizden bıraktırmıyor. Yazar kahramanın ilk birlikteliğini anlatırken sanki yağlıboyayla bir tablo çiziyor. Çok beğendim.Yüzyıllık yanlızlıktan daha çok hatta.

Aşkın milyarlarca anlatımından biri. Pek beğenmedim ama; sıkıcı olmaması, renkli karekterler sunması açısından kitap okunmaya değer.

marquez şu an yaşayan yazarlardan en kabiliyetli olanlarından biri. tam bir kelime ve cümle cambazı. dil i o kadar kıvrak kullanıyor ki okudukça suszluğum artıyor diyebilirimm. kurguları aslında basit ama o kadar güzel anlatıyor ki insanı çekiyor kendisine kitabın büyüsü. kolera günlerinde aşk da yazarın usatalığını gösterdiği bir kitap. fakat yazar fazlaca uzatmış konuyu ve kahramanın her kadınla olan ilişkisini detaylı ve uzuzn uzun anlatmış. bu kitap şu anki sayfasını n yarısı uzunluğunda olabilird. çünkü okuyucuyu aynı anların tasviri sırasında bıkkıknlığa giriyor . benim hayran olduğum iki yazar var proust ve marquez.

Anlatımı bir parça kapalı, çok fazla detay içeriyor ama konusu bakımından eşsiz bi eser oldugunu söyleyebilirim.

bir aşk ancak bu kadar güzel anlatılır...

Marquez'in "Kolera Günlerinde Aşk" 'ı kuru bir aşkı anlatmaz sadece, yaşadığı coğrafyanın hemen hemen bütün özelliklerini içinde barındıran "belki" ütopik ama kesinlikle mükemmel bir aşkı anlatır. Hayatta aşk için nelerden feragat edilebileceğini sorgular ve seven bir kalbin bütün güçlükleri aşabileceğini anlatır. Okunabilecek en güzel aşk romanı olduğunu düşünmüşümdür hep...

Bu kitap bence pişmanlığı çok iyi betimliyor.Lise aşkından itibaren şekillenen iki farklı hayatı ve aşkı anlatıyorç.İnsanlar verdikleri kararlar doğrultusunda bir ömür boyu pişmanlığı ve bu pişmanlığın vermiş olduğu avunma duygusuyla yaşıyorlar.Bazen gayet akıcı bazı yerlerde de durağan yinede iyiki okudum dediğim kitaplardan .Herkese tavsiye ederim.

Olmak ya da olamamak!Bu eserin problematiği bu.Ana karakter sevinirken heyecanlanırken üzülürken ona eşlik ediyorsunuz ama bazen sizi o kadar yoruyor ki içinizden onunla münakaşa ediyorsunuz,Okunası...

Karakterlere kızıyor acıyor ama nedense sevemiyorsunuz. Yada ben okurken öyle hissettim. Kurgu anlatım çok güzeldi.

güzel bir kitaptı demeyi isterdim ama gerçekten okurken çok sıkıldım. bitirmek için çok çaba harcadım. eğerki okuyacak hiçbir şey bulamıyorsanız o zaman deneyin derim.

marquez'in çok farklı bir anlatımı var..konu çok değişik olmasada insanı etkileyen bir anlatımı var..bu kitaptaki gibi.

yazarın okuduğum ilk kitabı. diline hayran kaldım. anlatımı o kadar güzel ki kahramanları ve mekanları gözümde çok net canlandırabildim. aslında aşk hikayelerini o kadar sevmem ama bu gerçekten çok etkileyici bir kitap. klasik bir eser olarak mutlaka kütüphanenizde bulunmalı.

konu aşkolunca bir de Gabriel Garcia Marquez in yorumundan okuyunca zaman gerçekten çok keyifli geçiyor..

beklediğim gibi çıkmadı açıkçası, kartları anlamak çok zor, bayağı zaman harcamak gerekiyor.

Kendine has üslubu ve anlatımıyla aşka dair çok hoş bir eser. Eserde en sonunda aşkına kavuşmasına rağmen yinede insanın ruhunda bir burukluk bırakıyor. Nede olsa gençlik yılları bu aşkın peşinde heba olup gitmiştir

Guzel bir ask hikayesi olmasina ragmen surukleyici ve akici degildi.Okurken sıkıldığım anlar oldu.Yine de okunabilir.

Aşırı yoğun duygularla yaşanmış bir aşkı anlatan, yazarın gerçeküstücülüğü romanın tamamına hakim, beyninin sağ tarafının hayatına hakim olmasını sevenlere hitap eden bir kitap. Romantizmi duysusallığı sevenlere göre.

Gabriel Garcia Marquez ve yiğne tabiki aşk. Okuması kolay akıcı keyif alacağınız bir eser

Müthiş bir akış, çok güzel bir anlatım...

yakın günlerde sinemayada uyarlanan kitabı sinemaya gittikten sonra okursanız kitabın çok daha güçlü olduğunu düşünürsünüz. Eğer sinemaya gitmeden okumuş iseniz sinema salonundan hayal kırıklığı ile çıkarsınız. Sebep sinemanın güçsüzlüğü değil, sizin hayal dünyanızda Marquez in oluşturduğu imgelere hiçbir görselliğin ulaşamaması. İyi okumalar

Sinema filminin çekilmesine başlandı sanırım.Vzyona girmeden önce okumak istedim ve iyi ki okudum.Bizden çok uzakların ,ne kadar yakın bir hikayesi var aslında.

Marquez zaten öyle her yazar gibi sıradan
şeylerle uğraşan biri değil.Herzaman değişik
uslubu ve anlatım tarzıkla gerçekten çok farklı bir yazar.İlk aşkının üzerinden elli sene geçmesine rağmen onu asla unutmayan Ariza adında bir adamın sevdiği kadına olan tutkusu ve 84 yaşına rağmen bitememiş aşkının ateşinin hikeyesi.Kesinlikle okunması gereken bir kitap.

yüzyıllık yalnızlıktan sonra okudum kitabiydi. Yüz yıllık yalnızlığı daha açıkçası okuyamamistim fakat kolera günlerinde aşk güzeldi. başlarda sikildiysam da sonradan okumaya baslayabildim.

Diğer eserleri gibi bu da es gecilmemesi gereken bir roman, oldukça beğendim.

Hayatımda Edirne'den öteyi görememiş [ :( ] bir insan olarak ne zaman Gabriel Garcia Marquez okusam aylarca Güney Amerika kıtasından kendi anakaramıza geçemiyorum. Google Maps ile kitap mı okunur? Aynen öyle yapıyorum. Kolera Günlerinde Aşk'ta gemi nehirde ilerliyor, ben de haritada ilerliyorum. Geminin durduğu nehir limanlarında ben de konaklıyorum. Sevdiğiniz ve bugün hayatta olmayan bir yazarı okumanın en üzücü yanı, bir gün yazarın okunacak eserenin kalmayacak olması. O yüzden Gabriel Garcia Marquez'i bir ömre yaymak gerek belki de. Her dört beş yılda bir kitabını okuyarak bu kıymetli hazineyi bir çırpıda bitirmenin de önüne geçmiş oluruz. İyi okumalar.

aslında bi şeyler oluyo ama aslına bi sonuca bağlanmıyor gibi . bence biraz da sıkıcı idi

Marquez okurken hep çok yavaş okuyabildiğim hissine kapılıyorum ama sanırım olayları özümseyebilmenin yegâne şartı bu şekilde okumak. İnanılmaz bir olay örgüsü, muhteşem ötesi bir aşk hikayesi. Sevdiğinden bir ömür boyu vazgeçmemek.. Yapılan olumsuz yorumlara aldırmadan okunmalı diye düşünüyorum çünkü insanda böylesi hisler yaratabilen kitaplara rastlamak çok kolay değil. Aşk ve Öbür Cinler ve Kırmızı Pazartesi’den sonra yine aynı şekilde kalbimi çarptıran bir okuma oldu. Tavsiye ederim

İlk 150 sayfa ilerlemedi ama sonrasında elimden bırakamadım.

Kitaba başlamadan önce, hatta başladıktan sonra bile bu kadar çarpılmış şekilde kitaplığa kaldıracağımı hiç düşünmemiştim. Marquez kitapları beni hep allak bullak eder ama bu kez içim ezildi. Kitap doktor Juvernal Urbino'nun ölümüyle başlıyor olsa da aslında Fermina ile Florentino'nun elli küsur yıllık aşkını anlatıyor. Kitabın başında okumaya çalıştıkça kaybolduğumu hissediyor olsam da asıl hikaye başladıktan sonra gözlerim dolu dolu okudum birçok sayfayı. Kitabın adında geçen aşkın yanı sıra bir de kolera var elbette. Olay kurgusunun geçtiği ülkede kolera salgını ile başlıyor akabinde de ülkenin durumu, insanların yaşadıkları olay örgüsünün arka planına yerleşiveriyor. Marquez'in betimlemeleri sayesinde de o ülkenin bir bireyi gibi hissediyor ve bu öğrenilmiş çaresizliğin içerisinde adeta boğuluyorsunuz. Kasveti iliklerinize kadar hissederken bir yandan da Mazhar Alanson gibi "aşkın kenarından" geçiyorsunuz.

Kitabı okurken betimlemelerle sanki 150 yıl öncesini yaşıyormuşuz gibi...Güzel bir aşk hikayesi...

Marquez'in aşka bakışını okuduğumuz, kurgusu ve dili ile bizi sarıp sarmalayan bir roman. tavsiye ederim

Çok güzel bir aşk romanı. Aşk temalı roman okumayı sevenler mutlaka bunu da okumalı.

Kitap akıcı değil çok zor ilerliyor, başlamış olduğum İçin zorla bitirdiğim bir kitap oldu ..

Okurken çok zorlandığım ama hayatın boyunca unutamayacağım bir aşk romanı. Beklemeli...

Okuduktan sonra filmini de izleyin...

Geçmişin sömürge bir toplumun içerisinde zamanla yaşanan parçalanmalar ve değişen sınıf farkları arasında günümüzde bile değişmeyen değişmeyen en önemli 2 gücün aşk ve paranın değeriyle sürüklenen, beklenen imkansız aşk mı? parayla gelen gücün yansımaları mı? yada itibar ve asalet mi? aslında zaman en büyük güç büyük değişimleri nasıl yaratmakta olduğunu anlatan sürükleyici tarzda bir romandır.

Yazarın diğer kitaplarını da çok severek okumuştum. Bu kitabını da keyifle okudum. Mutlaka okuyun, okutun.

Aşk bittiyse bitiyor, karşı tarafın durumu saplantı haline getirip ömrünü tüketmesi yerine önüne bakıp kendi hayat düzenini kurması gerekiyor. Kitapta saplantılı bir aşkın, Florentino Ariza'nın hayatını nasıl mahvettiğini çok güzel bir şekilde anlatıyor..

olayların durdurak bilmediği, herkesin kendi yalnızlığında olduğu bir roman. Ben severek okudum, tek zorlayan isimlerin surekli başka kişilerde yaşamaya devam etmesi oldu.

Çok merak ediyordum, gerçekten güzel bir kitap.

Büyülü gerçekçilik akımının en iyi temsilcilerinden...

Zor ilerliyor biraz fakat bitince harika bir tat bırakıyor.Uzun süre zihninizi kurcalayabilen bir eser

Marquez... Okuyun harika bir eser.

KONU MUHTEŞEM DEĞİL.YAZARIN KENDİSİ MUHTEŞEM

Yazarın diğer kitapları kadar beni sürüklemesede güzel bir kitaptı.

yuzyıllık yalnızlık kıtabından sonra okudugum ikinci eser. dilinin akıcılından ötürü hıkaye ne kadar uzun olsada sızı nasla sıkmnıyor. tavsiye edecegım romanlardan biri.