Üç kitabı da okudum. Konular toparlanamamış, birçok gerçek belge yeterli bir sanat süzgecinden geçemediği için amaçsız pul kolleksiyonu gibi sergilenmiş. Hiçbir romanda görülmeyen yeni bir teknik ortaya çıkmış: 'Öncesi bilmem kaçıncı sayfada, sonrası bilmem kaçıncı sayfada'. Önsöz, son söz, dipnotlar neredeyse roman kadar. Sanki bulmaca çözeceğiz. Kimsenin bu karmaşayı anlayacak kadar uğraşacak süresi olduğunu sanmıyorum. 'Yazar çok bilgili ve konu çok karmaşık, anlamamamız doğal' dedirtilmeye çalışılmış. Evet belgeler ve konu çok karmaşık ve fazla olabilir ama yazarın önemi buradadır işte: Yazar gerekenlerle gerekmeyenleri ayırır, onu akıl, sanat ve edebiyatla yoğurur süzer ve sunar. Gereğinden fazla ağlama konu edilmis. Bu kitaplardan yola çıkınca (Mesela bir Avrupalı bu kitapları okusa); durmadan ağlayan, aşırı inançlı, her yerde kurban kesen, Allah Allah diye bağırmadan duramayan, feci eğitimsiz, aşırı iyi niyetli pirimatlar geliyor insanın aklına. Mustafa Kemal hep M.Kemal diye kısaltılmış. Üç kitap 1900 sayfa tutuyor. Gerekmeyen bir çok ayrıntıya yer verilmişken ‘Mustafa’ nın ‘ustafa’ sından kar etmek neden?. Atatürk'ün yoğun çalıştığı dönemlerde alkol almadığı defalarca yazılmış; sorduk mu? Madem sivilcesini nasıl sıktığını ya da yemek sonrası nasıl geğirdiğini de tasfir etseydi. Gerçek bilgi ve belgeler akıcılıktan uzak kafa karıştırıcı şekilde karmakarışık hale getirilmis. Edebi yanı sıfır olan romana benzetilmeye çalışılmış belge topluluğu diyebilirim bu çalışmaya!!! ‘Kıçı kırık Türkler’ bile denmiş. Benim kıçım kırık değil. Ayrıca Osmanlı ordusu hiç de küçümsenecek bir ordu değildir. Cahil, çok fakir ama iyi niyetli şapsalların Allahın Türklere lütfu olan Atatürk tarafından biraraya getirilerek, damarlarındaki asil kanı hissetmeye baslamalarıyla şaha kalkışlarının destanı yazılmış. Tarih Cin Ali serisi değildir. Canı sıkılan yaşlılar başka uğraşlar bulmalıdır. Ya da T.Özakman gibi hem tarihçi hem de romancı değilken ‘Belgesel roman’ yazmaya kalkışmamalıdır. Yoksa Atatürkçü olmayanların elinde oyuncak olursunuz. Örnek: ‘Çılgınca okunan popüler tarih romanlarının ucuz söylemi, yakın geçmişimizi okumada başat bir kodlama anlamına gelmeye basladı bile…’ (Hilmi Yavuz) Gerçek Önderim Mustafa Kemal Atatürk’ün hakkında kifayeti olmayanlar yazmasın, yazarsa da Atatürkçü aydınlar, vatan hainlerinden önce objektif eleştiriler yazsın lütfen. Saygılarımla.