Bir adamın dilinden bir kadının karşılıksız aşkını bu kadar gerçek anlatıldığı bir kitap. Psikoloji uzmanı Zweig. Şöyle ki efendim baş karakter adamı bir kızın adamı sevmesi gibi bir hoşlantıyla bir coşkuyla sevmiyor. Aşkı ölümsüz hiçbir şekilde zamana yenilmiyor. Gerçek bir aşkla sanki bir ayağı bir uzvu bir çocuğu bir bağı gibi seviyor. Ve bu gerçek bir aşktır. Ancak baş karakter bu sevgiyi yaşarken bu sevginin maalesef kölesi de olmuş. Birini böylesine karşılıksız da olsa sevmek güzel, şaşırtıcı, etkileyici ama kendine zarar vermeden. Baş karakter bu sevgiyle kendisine eziyet de ediyor. Tamam sevdiğini zerre kadar rahatsız etmemeye çalışması bu kadar da sevdiği halde çok güzel ama kendisine zarar veriyor. Keşke kendisine de zarar vermeden, kendisine de kötü davranmadan sevseydi.