Edebiyatımızın Osmanlı yönünü ve Cumhuriyet sonrası devrini yaşamış yazarlarının hem şahsım tarafından hem de genel itibariyle yeterince ilgi görmediğini düşünmek içimi fazlasıyla acıttı.Kitabın dilinin ağır olduğunu düşünmüyorum.Cümle içinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimeler Türkçe kelimelerin içinde ustaca harmanlanmış.Kitaptaki ince espiriler,tahliller,teşbihler yazarın ne kadar donanımlı olduğunu gösteriyor.Hayri İrdal'ın geri kalmışlığı ile Osmanlının son zamanları,Halit Ayarcı'nın modernliği ile Cumhuriyet sonrası dönem resmedilmiş.Hayatta karamsar olduğunuz dönemlerde karşınıza Halit Ayarcı gibi birisi çıksın diyebilirim.Zaman dediğimiz şey sağlıkla beraber insanoğlunun en çok aldandığı kavram olması nedeniyle günümüzde de girişimci bir Halit Ayarcı vasıtasıyla ''Boş Zamanları Doldurma Enstitüsü''kurulmasını isterdim açıkçası.Çünkü insanlar hem ömrün kısalığından bahsedip hem de o kadar boş şeylerle uğraşıyorlar ki.
''Saatin kendisi mekan,yürüyüşü zaman,ayarı insandır...''