Şibumi’nin Tanımı;
“Anlatılamayacak bir niteliği tarif etme çabası.
Sıradan olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle ki; O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok.O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok.O kadar gerçek ki sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek.Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllülük demek. …. Büyük bir ruhsal rahatlama ama pasiflik değil. ….. Hakimiyet peşinde olmayan otorite. …… İnsan Şibumi’yi elde etmez onu keşfeder. Bunu yapabilen pek az insan vardır.”
Roman kahramanı Nicholai’ye hocasının Tavsiyeleri;
“….Oralarda kalabalıkların, beyinsiz insan kalabalığının ne tehlikeler hazırladığını görecek şekilde gözlerini ayarlayamıyorsun… sen kendinden yeteneksiz kişilerin sayıları ne kadar çok olursa olsun, seni yenebileceklerine inanmakta güçlük çekiyorsun. Oysa biz artık orta düzeydeki insanların çağında yaşıyoruz. Orta düzeydeki insanlar sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür… fakat ölümsüz tekdüzeliğine devam eder… hiç bıkmaz.Amipler her zaman kaplanlardan çok yaşar.Çünkü durmadan bölünürler, yenilenirler.O ölümsüz tekdüzelikleriyle.Kalabalıklar zorbaların en sonuncusu olacaktır…. Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama, kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar.”
“Onlarla temastan kaçın.Kendini bir terbiye örtüsü altında sakla.Onlara aptal ve uzak görün.İçlerine girme.Ayrı yaşa ve şibumi’yi incele.Hepsinden önemlisi de, seni çeşitli yemler kullanarak öfke ve saldırıya itmelerine izin verme.Saklan.”